Resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/2389 Esas 2015/4916 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/2389
Karar No: 2015/4916
Karar Tarihi: 11.11.2015

Resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/2389 Esas 2015/4916 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Samsun 1. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından resmi belgede sahtecilik suçuyla ilgili sanık beraat ettirilirken, dolandırıcılık suçu için mahkumiyet kararı verildiği belirtilmiştir. Dolandırıcılık suçunun unsurları olduğu iddia edilirken, hileli davranışların bir kimseyi aldatıp zarar vermesi gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca, önceden doğmuş bir zarar veya borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde dolandırıcılık suçunun oluşmayacağına dikkat çekilmiştir. Temyiz itirazları yerinde görülmüş ve kararın bu sebeple bozulması gerektiği kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri olarak 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK\"nun 321. maddesi gösterilmiştir.
21. Ceza Dairesi         2015/2389 E.  ,  2015/4916 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 15 - 2013/119645
    MAHKEMESİ : Samsun 1. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 28/09/2010
    NUMARASI : 2009/986 (E) ve 2010/661 (K)
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık

    I- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik incelemede;
    Yüklenen suçun unsurları itibariyle oluşmadığı, mahkemece dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
    II- Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik incelemede;
    Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Yalan belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun denetleme olanağını ortadan kaldırmalıdır. Kullanılan hile ile mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu kandırıcı davranışlarla yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Diğer yandan ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.03.1998 gün ve 6/8-69 sayılı kararında açıklandığı üzere; önceden doğmuş bir zarar veya doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde zarar veya borç, kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun oluşmayacağı gözetilerek, somut olayda, katılanın beyanında sanığa işyeri açma hususunda yardımcı olmak amacıyla 5.000 TL borç para verdiğini, sanığın bir süre ödeyeceğini söyleyerek kendisini oyaladığını, ödeme yapması hususunda ısrar etmesi üzerine önceden doğmuş olan bir alacak nedeniyle suça konu bonoyu düzenleyip verdiğini ifade etmesi karşısında, unsurları oluşmayan dolandırıcılık suçundan beraat yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
    Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 11.11.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Hemen Ara