Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2010/2405 Esas 2010/5884 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/2405
Karar No: 2010/5884
Karar Tarihi: 11.5.2010

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2010/2405 Esas 2010/5884 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkemenin vermiş olduğu karar, bir paydaşlık davasına ilişkindir. Taşınmazın satılarak paydaşlığın giderilmesi kararı verilmiştir. Davalılardan biri olan ...-... tarafından temyiz edilmiştir. Hüküm davalıların vekillerince ayır ayrı temyiz edilmiştir. Muhtesat iddiasında bulunan davalıya bu konuda görevli mahkemede dava açmak üzere HUMK'nun 567. maddesi uyarınca süre verilerek sonucuna göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
HUMK'nun 567. maddesi, paydaşlığın giderilmesi davalarında taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç gibi bütünleyici parçaların (muhtesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup taşınmazın değeri sulh mahkemesinin görevine giriyorsa olayın bir hadise olarak sulh mahkemesinde çözümlenmesi aksi halde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere on (10) günlük yasal süre verilmesini öngörmektedir.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2010/2405 E.  ,  2010/5884 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davalılardan ...-... tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava bir adet taşınmazdaki paydaşlığın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece taşınmazın satılarak paydaşlığın giderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... ve ... vekillerince ayır ayrı temyiz edilmiştir.
    1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına, taşınmazın cinsi, yüzölçümü, pay oranları, paydaş sayısı, imar yasası ve mevzuatı uyarınca aynen taksim edilemeyeceğinin ve taşınmazın değerinin satış aşamasında yeniden tespit edileceğinin anlaşılmasına, göre davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Davayı ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
    Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç gibi bütünleyici parçaların (muhtesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olupta bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde eğer bunların değeri sulh mahkemesinin görevine giriyorsa olayın bir hadise olarak sulh mahkemesinde çözümlenmesi aksi halde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HUMK.nun 567. maddesi hükmü uyarınca on (10) günlük yasal süre verilmelidir. Yasadan doğan bu süre kesin olup kısaltılamaz ve uzatılamaz. Bu süre içerisinde dava açılırsa sonucun beklenmesi, açılmazsa o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.
    Olayımızda; Dava konusu taşınmaz üzerindeki muhtesatların (binaların) aidiyeti konusunda tapuda şerh bulunmadığı gibi davacılar vekilinin de bu konuda açık kabulü bulunmamaktadır. Diğer davalı da yargılamaya katılmamıştır. Bu durumda muhtesat konusunda taraflar arasında ittifak bulunduğundan söz edilemez. Mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde, muhtesat iddiasında bulunan davalıya bu konuda görevli mahkemede dava açmak üzere HUMK 567. maddesi uyarınca süre verilerek sonucuna göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda 2 No’lu bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 11.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara