Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2010/1430 Esas 2010/5870 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/1430
Karar No: 2010/5870
Karar Tarihi: 11.5.2010

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2010/1430 Esas 2010/5870 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı kiracı, yakıt giderlerini ödemeyerek başlatılan icra takibine itiraz etmiş ve daha sonra dava açılmıştır. Mahkeme, icra takibine rağmen sadece kira parası için belirlenen tevdi mahalline ödeme yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak Yargıtay, sözleşmede belirlenen yakıt giderlerinin kira parası kapsamında olduğunu ve yapılan ödeme nedeniyle temerrüt olgusunun gerçekleşmediğini belirterek kararı bozmuştur.
Kanun maddeleri: 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanunun 5. maddesi.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2010/1430 E.  ,  2010/5870 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali-tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava yakıt giderinin tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali, tazminat ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece asıl alacak yönünden itirazın iptaline ve tahliyeye karar verilmiş hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir
    Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının kiralananda kiracı olup, kira sözleşmesinin özel şartlar 2. maddesinde, yakıt giderinin kiralayan tarafından metrekare hesabına göre tespit edileceği, belirlenen bu bedelin kiracı tarafından muhasebe servisine ödeneceğinin kararlaştırdığını, davalının 2006,2007,2008 yılı yakıt giderlerini ödemediğini, başlatılan tahliye istemli icra takibine de itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline, %40 tan aşağı olmamak üzere inkar tazminatına ve davalının tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, yakıt gideri için tahliye istemli icra takibi yapılamayacağını, bununla birlikte temerrütü önlemek amacıyla talep edilen asıl alacak miktarını kira bedeli için tayin edilmiş bulunan tevdi mahalline ödediklerini belirterek davanın reddi ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesini savunmuştur. Mahkemece, icra takibi olduğu halde takip dosyası yerine sadece kira parası için belirlenen tevdi mahalline ödeme yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Takibe dayanak yapılan ve hükme esas alınan 01.01.2003 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin 2. maddesinde “Kiracı, kiralayan tarafından mecurun metrekaresine göre hesaplanan yakıt giderini kiralayanın muhasebe servisine nakit olarak ödeyecektir” şartı yer almaktadır. Bu şart geçerli olup tarafları bağlar. 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanunun 5. maddesi ve yerleşik yargı içtihatları gereğince belirlenebilir (muayyen) olan yakıt parası kira parasından sayılır. Davacının talep ettiği alacağın kira parası kapsamında değerlendirilmesi gerekir. Kira alacağı için tayin edilen tevdi mahalline yasal sürede yapılan ödeme nedeniyle temerrüt olgusu gerçekleşmemiştir. Bu nedenle mahkemece istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabul kararı verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz sebeplerinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 11.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara