Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2010/1528 Esas 2010/5861 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/1528
Karar No: 2010/5861
Karar Tarihi: 11.5.2010

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2010/1528 Esas 2010/5861 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesine ilişkin dava sonucunda taşınmazın satılması kararı verilmiştir. Ancak, taşınmaz üzerindeki bütünleyici parçaların da (muhdesat) satılması gerektiği belirtilmiştir. Eğer muhdesat bir kısmı paydaşlara aitse ve muhdesatın satışı arzın değerinde artışa neden oluyorsa, artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur ve bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedel bu oranlar dikkate alınarak paydaşlara dağıtılır. Eğer bütünleyici parça (muhdesat) üçüncü bir şahsa aitse, bu kişiye satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Bu konuda taraflar ittifak ederse aksi durumda arzın ve muhdesatın değerlerinin ayrı ayrı tespiti gerekir. İlgili kanun maddeleri HUMK'nun 428. maddesi olarak belirtilmiştir.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2010/1528 E.  ,  2010/5861 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Uyuşmazlık bir adet taşınmazda ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece taşınmazın satılarak ortaklığının giderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs gibi bütünleyici parça (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar (ortaklar) ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
    Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
    Olayımıza gelince;dava konusu taşınmazın üzerinde bulunan muhtesatların davalıya ait olduğu konusunda taraflarca ittifak edilmiştir.Bu durumda dava tarihi itibariyle arzın ve muhtesatların değerlerinin ayrı ayrı tespit edilerek belirlenen bu değerlerin toplanıp ne kadarının arza ne kadarının da muhtesata isabet ettiğinin bulunması ve satış bedelinin bulunan bu oranlar dairesinde paydaşlara dağıtılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 11.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara