Esas No: 2014/530
Karar No: 2014/449
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2014/530 Esas 2014/449 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık İ.B. \"ın, kasten yaralama suçundan cezalandırılması ve bu suçun kasten öldürmeye teşebbüs oluşturacağı gerekçesiyle verilen görevsizlik kararı üzerine yapılan yargılamada, sanığın kasten öldürme suçuna teşebbüsten cezalandırılması kararlaştırıldı. Dava dosyasında, sanığın kardeşi olan H.B. hakkında açılan ve kesinleşen bir dava dosyası da yer almaktaydı. Bu nedenle, Özel Daire tarafından dosyaların birleştirilmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştu. Ancak yerel mahkeme, H.B. hakkındaki dava dosyasının zaten incelendiği ve dosyanın içerisine konulduğu gerekçesiyle direnme kararı verdi. Bu kararın isabetli olduğu belirtilerek, dosyanın hükmün incelenmesi için Yargıtay 1. Ceza Dairesi'ne gönderilmesine karar verildi.
Kanun maddeleri: 5237 sayılı TCK'nun 81/1, 35/2, 29, 62 ve 53. maddeleri.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : AYDIN 1. Ağır Ceza
Günü : 08.05.2014
Sayısı : 19-107
Kasten yaralama suçundan açılan kamu davasında eylemin kasten öldürme suçuna teşebbüsü oluşturacağı gerekçesiyle verilen görevsizlik kararı üzerine yapılan yargılama sonucunda sanık İ.. B.."ın 5237 sayılı TCK’nun 81/1, 35/2, 29, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna ilişkin, Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 20.12.2012 gün ve 127-432 sayılı hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 04.02.2014 gün ve 5975-477 sayı ile;
“Aynı fiilden, Aydın Cumhuriyet Başsavcılığının, 16.02.2008 gün ve 2008/29 iddianame numarası ile hakkında Aydın Çocuk Mahkemesi"ne kamu davası açılan sanık İ.. B.."ın kardeşi H.. B.."a ait dosyanın, fiili ve hukuki irtibat nedeniyle işbu kamu davası ile birleştirilmesi, birleştirme imkânı bulunmadığı takdirde, dosyanın kendisinin ya da onaylı örneklerinin dosya içine konulması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin edilmesi yerine, eksik soruşturma ile yazılı biçimde hüküm kurulması" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel mahkeme ise 08.05.2014 gün ve 19-107 sayı ile;
“Yargıtay bozma ilamında belirtilen Aydın Cumhuriyet Başsavcılığının 16/02/2008 tarih 2008/29 iddianame numarası ile Aydın Çocuk Mahkemesine açılan kamu davasının mahkememizce yapılan yargılama aşamasında araştırıldığı, bu araştırma sonucunda aynı fiilden dolayı H.. B.. hakkında açılan 2008/63 Esas 2008/271 Karar sayılı davanın mahkememize kamu davasının açıldığı 07.02.2011 tarihinden evvel 20.06.2008 tarihinde karar verilerek sonuçlandırıldığı tespit edilmiş, söz konusu dosya mahkememize getirtilip 05.07.2011 tarihli celsede incelenmiş ve inceleme sonucu ile H.. B.. hakkındaki dosyanın dosyamız arasına alındığı duruşma zaptında açıkça belirtilmiş, aynı şekilde H.. B.. hakkında aynı suçtan Çocuk Mahkemesinde yapılan yargılama ve bunun sonucunda verilen karar, Yargıtayca bozulan mahkememizin 2011/127-2012/432 sayılı gerekçeli kararımızın deliller bölümünde belirtildiği gibi gerekçe kısmında da irdelendiği, hatta hüküm fıkrasında da H.. B.. hakkındaki kararın yaralama suçundan verilmiş olması, ancak mahkememiz dosyası sanığı İ.. B.. hakkında aynı suçtan yapılan yargılama sonunda öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulmuş olması nedeniyle kanun yaranına temyiz yoluna gidilip gidilmeyeceği konusunda gereğinin takdiri için mahkememiz kararından bir örneğinin Aydın Cumhuriyet Savcılığına gönderilmesine karar verilmiştir. Bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere bozma ilamında belirtilenin aksine aynı suçtan yargılanan H.. B.. ile ilgili davanın akıbetinin mahkememizce araştırıldığı ve dosya ile kararın mahkememiz dosyası arasına alınmasına rağmen bu hususun bozma gerekçesi yapıldığı, kaldı ki H.. B.. hakkında daha önce karar verildiği, ortada birleştirilmesi mümkün bir davanın bulunmadığı dosyada açıkça belli olduğuna göre söz konusu dosya ya da örneği dosyamız arasında bulunmasa bile emsal uygulamalara göre eksikliğin giderilmek üzere olsa olsa iade kararı verilmesi gerektiği" gerekçesiyle ilk hükmünde direnmiştir.
Bu hükmün de sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay C. Başsavcılığının 08.09.2014 gün ve 247601 sayılı “onama” istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
Sanığın kasten öldürme suçuna teşebbüsten cezalandırılmasına karar verilen somut olayda, Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; yerel mahkeme hükmünün Özel Daire tarafından, aynı fiilden dolayı hakkında Aydın Çocuk Mahkemesine kamu davası açılan sanığın kardeşi H.. B.."a ait dosyanın, fiili ve hukuki irtibat nedeniyle bu dava dosyası ile birleştirilmesi, birleştirme imkanı bulunmadığı takdirde, dosyanın kendisinin ya da onaylı örneklerinin dosya içine konulması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin edilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasının isabetli olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
Sanık İ.. B.. ile kardeşi olan H.. B.. hakkında suç tarihinde müştekiye karşı gerçekleştirdikleri eylemden dolayı başlatılan soruşturmada, sanık H.. B.. hakkındaki evrakın çocuk olması nedeniyle ayrılmasına karar verildiği, H.. B.. hakkında Aydın Çocuk Mahkemesine açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda 20.06.2008 gün ve 63-271 sayı ile 5237 sayılı TCK’nun 86/1-3e, 87/1, 31/3, 62 ve 51. maddeleri uyarınca 2 yıl 9 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, bu hükmün temyiz edilmeksizin 13.10.2008 tarihinde kesinleştiği,
Yerel mahkemece H.. B.."a ait dava dosyasının getirtilerek 05.07.2011 tarihli celsede incelenip dosyanın arasına konulduğu ve bu hususun duruşma tutanağına geçirildiği, bu dava dosyasının halen incelemeye konu dosyanın arasında bulunduğu,
İlk hükme ait gerekçeli kararın deliller bölümünün 12 nolu bendinde kesinleşen dava dosyasının da belirtildiği, ayrıca hüküm fıkrasında H.. B.. hakkındaki kararda eylemin kasten yaralama olarak nitelendirilmesi ve bu hükmün temyiz edilmeksizin kesinleşmesi nedeniyle kanun yararına bozma yoluna başvurulması konusunda Cumhuriyet savcılığına ihbarda bulunulmasına karar verildiği,
Anlaşılmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Sanığın kardeşi olan ve atılı suçu birlikte işledikleri iddia edilen H.. B.. hakkında Aydın Çocuk Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen ve kesinleşen karara ilişkin dava dosyasının yerel mahkemece getirtilerek duruşmada incelendiği ve dosyanın içerisine konulduğu, gerekçeli kararın deliller bölümünde de bahse konu dosyanın gösterildiği anlaşıldığından, Özel Daire bozma kararında isabet bulunmamaktadır.
Bu itibarla, yerel mahkeme kararındaki direnme gerekçesinin isabetli olduğuna ve hükmün esasının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1-Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 08.05.2014 gün ve 19-107 sayılı kararındaki direnme gerekçesinin İSABETLİ OLDUĞUNA,
2-Dosyanın, hükmün esasının incelenmesi için Yargıtay 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.10.2014 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi