(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2010/1817 E. , 2010/5830 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, ... Ada ... parsel sayılı taşınmazın paydaşlığının aynen taksim suretiyle giderilmesine ilişkindir. Mahkemece, taşınmazın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilmesi üzerine hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde tarafların paydaş olduklarını, birlikte kullanım hususunda analaşamadıklarını, aynen taksim suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesini istemiş, davalı ise dava konusu edilen taşınmazın aynen taksimi halinde değer kaybına uğrayacağını, satış yoluyla ortaklığının giderilmesini savunmuştur.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ile imar mevzuatına göre aynen bölüşmenin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilemez. Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz.
Aynen bölünerek paylaştırmanın (taksimin) mümkün olması durumunda bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para (ivaz) eklenerek denkleştirme sağlanır. Davada paydaşlar arasında anlaşma olmadıkça hakim kendiliğinden bazı taşınmazların bir kısım paydaşlara, kalanın diğer paydaşlara verilmesi şeklinde aynen bölünerek paylaştırmaya karar veremez.
Aynen bölünerek paylaştırma (taksim) halinde teknik bilirkişiye ifraz (taksim) projesi düzenlettirilerek bu projeye göre taşınmaz Belediye veya mücavir alan hudutları içerisinde ise Belediye Encümeninden karar alınmak suretiyle belediyeden, Belediye dışında ise İl İdare Kurulundan İmar Yasası ve Yönetmeliğine göre bölüşmenin (taksimin) mümkün olup olmadığı sorulur. İfraz projesinde kimlere nerelerin verileceği konusunda paydaşlar anlaşamazlar ise hakim huzurunda kura çekilerek belirlenir.
Onay makamından olumsuz cevap gelmesi halinde paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi gerekir.
Olayımıza gelince; Dava konusu edilen ... parsel sayılı taşınmazın ikiye bölünerek paylaştırılmasının mümkün olduğunun bilirkişi raporu ile anlaşılması üzerine taksim projesi onay makamına gönderilmiş olup 06.10.2009 tarihli Belediye Encümeni kararı ile taşınmazın ikiye ifrazının mümkün olduğu belirtilmiştir. Davalı, kendisine düşen bölümün kör noktada kaldığını belirterek satış kararı verilmesini talep etmiştir.Aynen bölünerek paylaştırmanın mümkün olması durumunda bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para eklenerek denkleştirme sağlanır. Mahkemece, hükme esas alınan 01.07.2009 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu edilen taşınmaz tarafların tapudaki payları oranında iki parçaya bölünmüş ise de bölünen taşınmazların değeri belirtilmemiş, ivaz ilavesi gerekip gerekmediği üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir. Kabule görede; taşınmazın aynen bölünerek paydaşlığın giderilmesine karar verilmesine karşın 1 sayılı Harçlar Tarifesi gereğince aynen bölünerek paydaşlığın giderilmesine karar verilen taşınmazın değeri üzerinden % 0 3.6 harç tahsili gerekirken yazılı şekilde 53,42 TL bakiye nisbi harç alınmasına karar verilmesi de doğru değildir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 11.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.