3. Hukuk Dairesi 2020/5465 E. , 2021/6463 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar, davalılardan 8 nolu daireyi 09/02/2006 tarihli sözleşme ile satın aldıklarını, 11/11/2007 ve 06/03/2008 tarihlerinde su basması nedeni ile daireyi kullanamadıklarını, 5 aylık kira alacağı için açtıkları davanın kabul edilip kesinleştiğini, bakiye kira alacağının tahsili için yapılan takibe davalıların haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek, takibe vaki itirazın iptali ile davalılar aleyhine inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmişlerdir.
Davalı ...; Kadıköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/320 Esas sayılı dosyasında kira kaybına hükmedildiğini, halen dosyanın Yargıtayda bulunduğunu, dava konusu yerdeki hasarın davacılara satıştan çok sonraya rastladığını, kusuru bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Davalı ..., taşınmazın onaylı mimari projesine göre teknik koşullara uygun inşa edildiğini, bodrum katta izolasyon yapıldığını ve yüklenici olarak kendisine izafe edilecek bir kusur bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacıların oluşan hasardan dolayı dava konusu dairede 19 ay süreyle yararlanamadıkları gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile 11.400 TL asıl alacak olmak üzere toplam 11.855,38 TL üzerinden itirazın iptaline, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişken yasal faiz oranı uygulanmak suretiyle devamına, davacıların tazminat istemi ile fazlaya yönelik isteminin reddine dair verilen karar, davalıların temyizi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesince verilen 24/05/2018 tarihli ve 2017/7568 Esas 2018/6177 Karar sayılı kararla; davacılar tarafından aynı hasar nedeni ile açılan ve kesinleşen dosya ile, hem kira kaybı hem de tamirat ve hasarların giderilmesine ilişkin karar verildiği, eldeki dava ile de kesinleşen dosyada ileri sürülen ayıplara dayanılarak talepte bulunulduğu, kesinleşen dosyada oluşan hasarlara ilişkin olarak ayıbın giderilmesine ilişkin olarak izolasyon ve tamirat bedeline karar verildiğine göre, tamirat yaptırılmasına rağmen yeniden bir ayıbın oluşup oluşmadığı ya da kira kaybının kesinleşen dosyadaki ayıba dayalı olup olmadığının araştırılması ve sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle karar bozulmuştur.
Bozma ilamına uyan mahkemece, kesinleşen davada, oluşan hasarlara ilişkin ayıbın giderilmesine ilişkin olarak izolasyon ve tamirat bedelleri ile kira kaybı bedeline hükmedildiği, işbu karardan sonra yeniden bir ayıp ve ayıba dayalı kira kaybı oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında görülen ve temyiz incelemesinden geçerek kesinleşen davada; davacıların, davalılardan satın aldıkları daireyi su basması nedeni ile kullanamadıklarını ileri sürerek 17/11/2007 ile 12/03/2008 tarihleri arasındaki 5 aylık kira kaybı bedeli ile izolasyon ve tamirattan kaynaklı tazminatın talep ettiklerini, dava dilekçesinde bu tarihten sonraki kira kaybı bedelinin saklı tutulduğu, mahkemece 11/11/2007 tarihinden dava tarihi olan 12/03/2008 tarihine kadar kira kaybı 3.400 TL ile yalıtım ve tamirat bedeli 7.401 TL olmak üzere toplam 10.801 TL üzerinden davanın kabulüne karar verildiği, işbu davada ise davacıların, davalılar aleyhine aynı dairedeki gizli ayıp nedeni ile oluşan hasar sonucu yararlanamadıkları 15/04/2008 ile 15/11/2009 tarihleri arasındaki kira kaybı tutarı olan 11.400 TL asıl alacak olmak üzere toplam 12.223 TL üzerinden ilamsız icra takibi yaptıkları, davalıların itirazı sonucu eldeki bu davayı açtıkları anlaşılmaktadır.
Davada, 15/04/2008 ile 15/11/2009 tarihleri arasındaki kira kaybı talep edilmiş olup, dosya içerisinde yer alan Kadıköy 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/520 Değişik iş sayılı dosyasındaki 23/11/2009 tarihli tespite katılan, mülk sahibi ... ile inşaat mühendisi A. ... tarafından hazırlanan 13/12/2009 tarihli raporda; dairenin keşif tarihi itibariyle halen boş olduğu, salon ve odaların zemininde izolasyon çalışması yapılsa da koridor zemininde su izleri, duvarlarında su dinlenme izleri ve rutubet bulunduğu, dairenin yeterince izole edilemediğinin belirtildiği görülmüştür.
Dosya kapsamına göre, eldeki davanın açıldığı tarihe kadar taraflar arasında görülüp kesinleşen önceki davaya konu ayıbın giderilmediği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, mahkemece; davacıların 15/4/2008 ile 15/11/2009 tarihleri arasında da kira kaybının oluştuğu gözetilerek belirlenecek tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nın 428. maddesi gereğince davacılar yararına BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 14/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.