Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/3588 Esas 2015/4840 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3588
Karar No: 2015/4840
Karar Tarihi: 10.11.2015

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/3588 Esas 2015/4840 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, resmi belgede sahtecilik suçundan yargılanmıştır. Mahkeme, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarını reddetmiş ve suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirlemiştir. Ancak, hükümde hak ve nesafet kurallarına uygun, yasal ve yeterli gerekçelerin gösterilmesi zorunludur. Mahkeme, sanığın adli sicili ve suçun işleniş yöntemi gibi yasal ve yeterli olmayan gerekçelerle temel cezayı belirlemiş ve orantılılık ilkesini zedelemiştir. Bu nedenle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- TCK.58 (Tekerrüre esas sabıka)
- TCK.61 (Suçun işleniş biçimi, araçları, zaman ve yeri, konusu, zarar veya tehlike ağırlığı, kusurun ağırlığı, amaç ve saik göz önünde bulundurularak ceza belirlenmesi)
- TCK.3/1 (Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi)
- 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi (Yargıtay incelemesi)
- 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi (Kararın bozulması)
21. Ceza Dairesi         2015/3588 E.  ,  2015/4840 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 11 - 2012/84966
    MAHKEMESİ : Bakırköy 29. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 18/01/2012
    NUMARASI : 2009/422 (E) ve 2012/44 (K)
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

    Tekerrüne esas sabıkası olan sanık hakkında TCK.58 maddesinin uygulanmaması isabetsizliği karşı temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine;
    TCK" nın 61. maddesi uyarınca hakim somut olayda; suçun işleniş biçimini, suçun işlenmesinde kullanılan araçları, suçun işlendiği zaman ve yeri, suçun konusunun önem ve değerini, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını ve failin güttüğü amaç ve saiki göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanunî tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler. Aynı yasanın “Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi” başlıklı 3/1. maddesi uyarınca suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur. Bu itibarla; kanunda öngörülen alt ve üst sınır arasında temel cezayı belirlemek hâkimin takdir ve değerlendirme yetkisi içindedir, ancak Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK" nın 34, 230 ve 289. maddeleri uyarınca hükümde bu takdirin denetime olanak sağlayacak biçimde, hak ve nesafet kurallarına uygun, dosya içeriği ile uyumlu yasal ve yeterli gerekçesinin gösterilmesi zorunludur. Yasa metinlerdeki ifadelerin tekrarı bu metinlerdeki genel nitelikli ölçütler somut olaya ve faile özgülenmediği müddetçe yeterli bir gerekçe değildir.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; sanığın sahte nüfus cüzdanı düzenlemesi, suçunu ikrar etmesi ve müştekinin de şikayetçi olmaması şeklinde gerçekleşen olayda, temel cezanın belirlenmesi sırasında daha makul bir oranda alt sınırdan ayrılınması gerekirken sanık hakkında yasal ibarelerin tekrarı ile yetinilerek ve sanığın adli sicilinin olması gibi yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile orantılılık ilkesini zedeleyecek şekilde temel cezanın belirlenmesi,
    Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara