(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2010/1881 E. , 2010/5729 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ortaklığın giderilmesi davasına dair karar davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık, ... parsel No’lu taşınmazın ortaklığının giderilmesine ilişkindir. Mahkemece davacı yararına oran da kurularak taşınmazın satışı suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesi üzerine hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde, tarafların dava konusu edilen 95 No’lu parsele birlikte malik olduklarını, taraflar arasında anlaşılarak taşınmazın aynen bölünmesinin mümkün olmadığını, her iki tarafın da taşınmazı başkalarından satın aldığını, davacının satın alırken taşınmaz üzerinde satıcı tarafından yapılan binalar ve besihane binaları olduğu gibi ağaçlandırmanın da bulunduğunu, satış sırasında bunların bedelinin de nazara alınmasının gerektiğini belirterek, taşınmazın aynen bölünmesi, mümkün değilse satışı suretiyle ortaklığın giderilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili, bilirkişi raporunda belirlenen taşınmazın değerine ilişkin bir itirazlarının olmadığını, ancak taşınmaz üzerinde bulunan bir kısım ağaçların bilirkişi raporunda yer almadığını, ayrıca taşınmaz üzerindeki derin kuyunun davalı tarafça yaptırıldığını, bunun dışında dört adet kiraz, üç adet ceviz, iki adet armut ve birer adet elma ve kayısı ağacının davalı tarafından dikildiğini, mülkiyet iddialarının olduğunu, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde dava açmak için süre verilmesini savunmuştur.
Ortaklığın satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç gibi bütünleyici parçanın ( muhdesat )kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde eğer bunların değeri sulh hukuk mahkemesinin görevine giriyorsa olay bir hadise olarak sulh mahkemesinde çözümlenir. Aksi halde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMUK’nun 567. maddesi hükmü uyarınca on günlük yasal süre verilmelidir. Yasadan doğan bu süre kesin olup kısaltılamaz ve uzatılamaz. Bu süre içerisinde dava açılırsa sonucun beklenmesi, açılmaz ise o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.
Olayımıza gelince; dava konusu edilen ve satışına karar verilen ... No’lu parsel üzerinde bulunan bir kısım bütünleyici parçaların aidiyeti konusunda ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005 / 958 esas 2008 / 231 karar sayılı dosyasında taşınmaz üzerindeki meyve ağaçlarının, iki katlı evin, iki adet tavuk besihanesinin ve havuzun mülkiyetinin davacıya ait olduğuna karar verilmiş ve bu karar 26.1.2009 tarihinde kesinleşmiştir. Dava konusu taşınmazın ortaklığının giderilmesi için açılan davada da belirtilen bütünleyici parçalar arz üzerinde belirlenerek değerlerinin toplamı üzerinden davacı yararına oran kurularak satış parasının paylaştırılmasına karar verilmiş ise de, anılan mülkiyetin tespiti davasında taşınmaz üzerinde yer alan ve 10.11.2009 tarihli bilirkişi raporunda 7.000 TL değer takdir edilen derin kuyu hakkında bir mülkiyet tespiti yapılmamıştır. İş bu davada söz konusu derin kuyunun kendilerine ait olduğu davalı tarafça ileri sürülmüştür. Bu durumda az yukarıda açıklanan esaslar çerçevesinde derin kuyu üzerinde hak iddiasında bulunan davalı tarafa bu konuda görevli mahkemede dava açması yönünden HMUK’nun 567.maddesi hükmü gereği süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediği gibi mülkiyeti çekişmeli derin kuyu konusunda davacı yararına oran kurularak satış parasının paylaştırılması ve dava konusu edilen taşınmazın ... olan parsel numarasının hükümde ... olarak yazılması da usul ve yasaya aykırıdır.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 11.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.