Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2010/1445 Esas 2010/5601 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/1445
Karar No: 2010/5601

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2010/1445 Esas 2010/5601 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İcra Mahkemesi tarafından verilen ve temyiz edilen kararda, kira parasının tahsiline yönelik icra takibine itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesine ilişkin uyuşmazlık ele alınmıştır. Mahkeme, alacağa yönelik temyiz itirazlarının yerinde olmadığına ve tahliyeye yönelik temyiz itirazlarının ise kabul edilmesi gerektiğine karar vermiştir. Taraflar arasında bir yıl süreli kira sözleşmesi bulunmakta olup, davacı tarafından borcun tahsili için takip başlatılmış ve otuz günlük ödeme süresi tanınmıştır. Ancak, yasal sürenin beklenmeden tahliye istemiyle dava açılmıştır. Mahkeme, davanın tahliye yönünden kabul edilmesinin hatalı olduğunu belirtmiş ve kararın bu kısmını bozmuştur.
Bu kararda, İcra ve İflas Kanunu'nun 269/1 maddesi ve Borçlar Kanunu'nun 260. maddesi önemli bir rol oynamıştır. İcra ve İflas Kanunu'na göre, takip başlatıldıktan sonra otuz günlük ödeme süresi tanınmalıdır. Borçlar Kanunu ise, kira sözleşmelerinde ödeme süreleri hakkında hükümler içermektedir.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2010/1445 E.  ,  2010/5601 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :... İcra Mahkemesi

    İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Uyuşmazlık, kira parasının tahsiline yönelik yapılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesine ilişkindir. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş, karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre temyiz eden davalı vekilinin alacağa yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Davalı vekilinin tahliyeye yönelik temyiz itirazlarına gelince,
    Davacı vekili, davalının 1.1.2008 başlangıç tarihli sözleşme gereğince kiracı olduğunu, kira borcunu ödememesi nedeniyle, davalı hakkında tahliye istemli icra takibi başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiği gibi yasal sürede borcunu da ödemediğini belirterek, itirazın kaldırılmasına ve kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, takibe konu kira borcunun elden ödendiğini, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Takipte dayanılan ve karara esas alınan 1.1.2008 başlangıç tarihli, bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı vekili, davalı hakkında kira bedelinin tahsili için tahliye istemli icra takibi yapmış, borçluya ör:13 ödeme emri 15.10.2009 tarihinde tebliğ edilmiştir. İhtarlı ödeme emrinde otuz günlük yasal ödeme süresi verilmiştir. İ.İ.K. 269/1 maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken B.K.’nun 260. maddesindeki otuz günlük süre beklenilmeden 30.10.2009 tarihinde icra mahkemesinde açılan dava ile tahliye isteminde bulunulmuştur. Bu durumda mahkemece, tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tahliye yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) No’lu bentte yazılı nedenlerle kararın alacağa ilişkin kısmının ONANMASINA, yukarıda (2) No’lu bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın tahliyeye ilişkin kısmının BOZULMASINA ve onanan kısım için temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 6.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara