Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2010/325 Esas 2010/5560 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/325
Karar No: 2010/5560

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2010/325 Esas 2010/5560 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Paydaşlığın satış sureti ile giderilmesi istemiyle açılan davada, bina, ağaç gibi bütünleyici parçaların da satılması gerektiği belirtilmiştir. Ancak, bu parçaların tapuda şerhli olması veya değerinde artış yaratması durumunda ayrı ayrı tespit edilerek satış bedeli oranlanarak dağıtılması gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, davanın konusu olan taşınmazda bulunan muhdesatın tapuda kayıtlı sahipleri tespit edilerek paylarına düşen satış bedeli hesaplanmalıdır. Ayrıca, bütünleyici parçaların üçüncü şahsa ait olması halinde satış bedelinden pay verilemeyeceği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Borçlar Kanunu madde 673
- Tapu Kanunu madde 801
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2010/325 E.  ,  2010/5560 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın satış sureti ile giderilmesi davasına dair karar davacılar-davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava bir adet taşınmazdaki paydaşlığın satış sureti ile giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem gibi karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs gibi bütünleyici parça (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar (ortaklar) ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
    Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
    Olayımıza gelince; Dava konusu edilen ve satışına karar verilen ... parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde A ile gösterilen evin ... parsel sayılı taşınmaz malikine ... ile gösterilen evin ... parsel sayılı taşınmaz malikine ait olduğu yazılıdır. Bu şerh üzerinde durularak beyanlar hanesinde geçen parsel maliklerinin tapu paydaş olduğu tespit edildiği takdirde bu muhdesat sahiplerine aksi halde temyiz aşamasında tüm paydaşların taşınmazın oran kurularak satılmasını talep ettiklerine göre taraflar arasında ittifak sağlandığının kabulü ile satış bedelinin yukarda belirtilen esaslar çerçevesinde oran kurularak, bu oranlar dahilinde muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedelin ise payları oranında paydaşlara dağıtılması gerekirken bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Hükmün yukarda açıklanan nedenle BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 6.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara