Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/15072 Esas 2013/17369 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/15072
Karar No: 2013/17369

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/15072 Esas 2013/17369 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2013/15072 E.  ,  2013/17369 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın açılmamış sayılmasına, karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı-karşı davalı vekili ve davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı-karşı davalı vekili, müvekkili şirkete kasko sigortalı, davalı şirketin işleteni olduğu çekici ve dorsenin yurt dışında meydana gelen iki taraflı trafik kazasında hasarlandığını, karşı aracın sürücüsünün olayda kusurlu olduğunu, müvekkili şirket tarafından çekicideki hasar için 26.734,34 TL dorsedeki hasar için 7.264,00 TL olmak üzere toplam 34.028,34 TL"nin sigortalıya ödendiğini TTK.nun 1301. maddesi gereğince kusurlu araç maliki ve sigortacısına karşı halefiyet hakkının kazanıldığını, karşı aracın Almanya"daki sigorta şirketi ile yapılan yazışmalarda kaza nedeni ile davalı sigortalıya 1260,00 Euro ve 12.000,00 Euro"nun doğrudan ödendiğinin ve aracı tamir eden şirkete de 33.695,70 Euro ödeme yapıldığının bildirildiğini, sigortalının halefiyet haklarını ortadan kaldırdığını belirterek toplam 34.028,34 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı-karşı davacı vekili, müvekkili şirketin poliçede teminat altına alınan zararlarını tahsil ettiğini, mükerrer bir tahsilatın sözkonusu olmadığını, halen karşılanmamış zararlarının bulunduğunu, davacı-karşı davalı sigortalının üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10.000,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan tahsiline, davacı-karşı davalının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamı, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; asıl davada, davanın takip edilmemesi nedeniyle açılmamış sayılmasına, karşı davanın kısmen kabulü ile 3.122,88 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı vekili ve davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı-karşı davalı vekili ve davalı-karşı davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 159,32 TL kalan onama harcının temyiz eden davacı-karşı davalıdan alınmasına, aşağıda dökümü yazılı 24,30 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı-karşı davacıdan alınmasına 09/12/2013 gününde üye ... ve üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
    (Karşı Oy) (Karşı Oy)


    KARŞI OY


    Yerel mahkemece verilen kararın Dairenin 5.5.2011 gün 2010/4526 esas ... karar sayılı kararı ile bozulması ve karar düzeltme yoluna gidilmemesi üzerine mahkemece 7.12.2011 tarihinde yapılan tensiple duruşma 31.1.2012 gününe bırakılmış, usulüne uygun tebligata rağmen davacı-karşı davalı vekilinin gelmediği, davalı-karşı davacı vekilinin hazır bulunduğu ve asıl davayı takip etmeyeceğini bildirdiği oturumda mahkemece "HSYK 1.Dairenin 6.12.2011 tarih 25448 sayılı kararı ve 28.7.2011 tarih 1463 sayılı kararı ile HSYK Genel Sekreterliği"nin 10.12.2011 tarih ve 46984 sayılı yazısı gereğince dosyanın İstanbul 27.Asliye Ticaret Mahkamesi"ne gönderilmesine, esasın bu şekilde kapatılmasına, Yargıtay bozma ilamına uyulup uyulmayacağının ve takip edilmeyen asıl davaya ilişkin olarak yapılacak işlemin mahkemesince karara bağlanmasına...," karar verilerek dosya 27.Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiş,
    Bu aşamadan sonra yargılamaya adı geçen mahkemece devam edilmiş,
    Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış, raporlar ibraz edilmiş,
    Davalı-karşı davacı vekilinin son oturum öncesi sunduğu 29.3.2013 günlü dilekçesi ile "davacı vekilinin 6.Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 31.1.2012 günlü oturumuna mazeretsiz katılmaması, kendileri tarafındanda asıl davanın takip edilmemesi ve yasal üç aylık süre içerisinde de yenilenmemesi nedeniyle HMK 150 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılması gerektiği"ni bildirmiş,
    Mahkemece 8.4.2013 günlü oturumda, asıl davanın açılmamış sayılmasına, birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş,
    Kararın her iki taraf vekilince de temyizi üzerine sayın çoğunluk görüşü doğrultusunda temyiz itirazları red edilerek yerel mahkeme kararı onanmıştır.
    Davacı ... AŞ"nin temyiz itirazlarının reddi ile yerel mahkeme kararının onanmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne katılamıyoruz.
    6100 sayılı HMK 147.maddesinde tarafların "tahkikat için" duruşmaya davet edilecekleri,
    Yasanın 150.maddesinde usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan tarafların duruşmaya gelmemeleri veya gelipde davayı takip etmeyeceklerini bildirmeleri halinde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verileceği,
    6110 sayılı yasanın 13.maddesinde de "Sulh Hukuk, Asliye Hukuk ve Asliye Ticaret Mahkemeleri"nin tek hakimli olduğu" düzenlenmiştir. HSYK 1.Dairesinin 8.7.2011 gün 1298 sayılı müstemir yetki kararnamesinde "6110 sayılı kanunun 13.maddesi gereğince Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 1.Dairesi"nin 16.5.2011 tarihli ve 879 sayılı kararı ile 25 temmuz 2011 tarihinden itibaren Ticaret Mahkemeleri"nin tek hakimli olarak faaliyetine devam etmesine karar verilmiş olduğundan, Ticaret Mahkemelerindeki derdest iş ve davaların tevzii hususunun, Adalet Komisyonu Başkanı"nın başkanlığında, işbu kararla Ticaret Mahkemesi hakimi olarak yetkilendirilen tüm hakimlerin katılımı ile oluşacak heyet tarafından ilgili hakimlerin halen uhdelerinde bulunan iş ve davalarda dikkate alınmak suretiyle eşit ve adil olarak belirlenmesine, bundan sonra gelecek olan işlerin ise hakim sayısına göre eşit olarak tevziine... karar verilmiştir.
    Dairemizin 5.5.2011 tarihli bozma kararından sonra dosya, İstanbul 6.Asliye Ticaret Mahkemesi"ne 7.9.2011 tarihinde gelmiş ve 2011/1574 esasını almış olup, 6100 sayılı yasanın 13.maddesi ile HSYK 1.Dairesi"nin 28.7.2011 gün 1463 sayılı kararına göre, 6.Asliye Ticaret Mahkemesi"nin davaya bakma görevi son bulduğundan mahkemece dosyanın HSYK"nin sözü geçen kararı doğrultusunda, 6.Asliye Ticaret Mahkemesi"nce dosya üzerinde hiçbir işlem yapmadan görevli 27.Asliye Ticaret Mahkemesi"ne üst yazı ile gönderilmesi gerekirken, mahkemece 7.12.2011 tarihinde HMK 147 maddesine aykırı bir şekilde gereksiz yere tensip tutanağı düzenlenerek duruşma yapılması gerekmeyen 31.01.2012 günlü oturuma tarafların davet edilmeleri, davacı vekilinin de gereksiz yere davet edildiği oturuma gelmemesinin davacı yönünden hukuki hiçbir sonucu bulunmamaktadır.
    Nitekim 6.Asliye Ticaret Mahkemesi"de 31.1.2012 günlü oturumda hiçbir yargısal işlem yapmaksızın dosyanın 27.Asliye Ticaret Mahkemesi"ne gönderilmesine karar verilmiş, mahkemenin görevi son bulduğundan davacı vekilinin mazeretsiz duruşmaya gelmemesi nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmediği gibi bozma ilamına
    uyulup uyulmaması konusunda da bir hüküm tesis edilmemiş, hatta mahkemenin 31.1.2012 tarihi itibariyle davaya bakmakla görevli bulunmadığını teyiden "Yargıtay bozma ilamına uyulup uyulmayacağının ve takip edilmeyen asıl davaya ilişkin olarak yapılacak işlerin mahkemesince karara bağlanması" yönünde hüküm kurulmuştur.
    6.Asliye Ticaret Mahkemesi"nin davaya bakma görevinin son bulduğu 7.12.2011 tensip tarihi ve 31.1.2012 tarihinde yaptığı işlemler hukuki sonuç doğurmayacağından, davacı vekilinin 31.1.2012 günlü oturuma mazeretsiz gelmemesinin de aleyhine hiçbir hukuki sonucu bulunmamaktadır.
    Dosya kendisine geldikten sonra yargılamaya devam ederek bozma ilamına uyan, bilirkişi incelemesi yaptıran ve son oturuma kadar yargılamayı sürdüren 27.Asliye Ticaret Mahkemesi"nin son oturumda, 31.1.2012 tarihinde davacı yönünden dosyanın işlemden kaldırılması yönünde bir karar vermeyen, aksine bu hususun görevli mahkemece değerlendirilmesini tutanağa bağlayan 6.Asliye Ticaret Mahkemesi"nin gereksiz işlemine hukuki sonuç izafe ederek, daha öncede dosyanın işlemden kaldırılmasına karar vermeden doğrudan doğruya davanın açılmamış sayılmasına karar vermek suretiyle davacının HMK 150/4 maddesinde öngörülen haklarını ihlal eden yerel mahkeme kararı, Adil Yargılanma Hakkını Düzenleyen Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6.maddesi ve Hak Arama Hürriyetini Düzenleyen T.C Anayasası"nın 36.maddesi hükümlerine açıkça aykırıdır.
    Açıklanan gerekçelerle davacı-karşı davalının temyiz itirazlarının kabulü ile davanın açılmamış sayılmasına ilişkin yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davacının temyiz itirazının reddi ile kararın onanmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyız.
    ... ...
    Karşı Oy Karşı Oy

    Hemen Ara