(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2009/12682 E. , 2010/5464 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı önalım davasına dair karar davalı-davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık, önalım hakkına konu edilen payların iptali ile davacı adına tesciline ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliler mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına, takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Temyiz eden davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince ;
Davacı vekili, dava dilekçesinde,müvekkilinin dava konusu edilen payın ilişkin bulunduğu ... Ada, ... parsel sayılı taşınmazda bulunan 28 numaralı bağımsız bölümde 2/4 pay sahibi olduğunu, diğer paydaşlar ..., ..., ... ve ..."nin toplam ¼ paylarını 27.05.2008 tarihinde davalıya 4.000,00 TL"sına sattıklarını ileri sürerek davalı adına kayıtlı payın iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir. Davalı vekili, ... adında bir paydaş bulunmadığını, satış bedelinin tapuda gösterilen bedelden daha yüksek olduğunu, önalım hakkından bahsedilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü şahsa satılması halinde,diğer paydaşa o payı öncelikle satın alma hakkını veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve o payın üçüncü kişiye satılması ile de kullanılabilir hale gelir.
Önalım hakkının kullanılması ile bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir.
Önalım davalarında davalı taraf, aleyhine önalım hakkı kullanılan kişidir.Bu kişi taşınmazla ilgisi olmayıp da sonradan pay satın almak suretiyle paydaşlık sıfatını kazanan yeni maliktir. Başka bir anlatımla önalım hakkı paylı mülkiyete konu taşınmazda pay satın alana karşı kullanılır. Önalım davası da bu kişiye karşı açılır.
Olayımıza gelince ; davacının da paydaşı olduğu 28 numaralı bağımsız bölümün diğer paydaşları ..., ..., ... ve ... 27.05.2008 tarihli resmi senet ile paylarını davalıya satmışlardır. Davacı, dava dilekçesinde ..., ..., ... ve ..."nin paylarını davalıya sattıklarından söz ederek davalı adına kayıtlı payın iptali ile adına tescilini istemiş olup yargılama aşamasında sehven satıcı paydaşın adını “...” olarak yazdıklarını gerçekte “...”"ın da sattığı paya ilişkin olarak dava açtıklarını belirtmiştir. Davacı açtığı dava ile aynı resmi senetle yapılan tüm pay satışlarına ilişkin olarak önalım hakkını kullanmış olup maddi hata sonucu ... payı yerine dava konusu taşınmazla ilgisi bulunmayan ... adının dava dilekçesine yazılması ... payı yönünden önalım hakkını kullanmasına engel oluşturmaz. Bu durumda mahkemece, ... payı yönünden de davanın kabulüne karar vermek gerekirken yazılı şekilde usulüne uygun açılan bir dava bulunmadığı gerekçesiyle önalım hakkını bölerek davanın bu pay yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 2 numaralı bentte yazılı nedenlerle BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 04.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.