Esas No: 2012/10620
Karar No: 2013/17070
Karar Tarihi: 3.12.2013
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2012/10620 Esas 2013/17070 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki istihkak iddiasının reddi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklı ve davalı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı alacaklı vekili, ... İcra Müdürlüğünün 2010/994 takip sayılı dosyasından 11.1.2012 tarihinde haczedilen mahcuzlarla ilgili davalı 3.kişi ..."ın istihkak iddiasında bulunduğunu, iddianın mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olduğunu belirterek davalı 3.kişinin iddiasının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalılar savunma yapmamıştır.
Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda iddia ve toplanan delillere göre; davalı 3.kişinin elinde haczedilen malın borçluya ait olduğunu ispat yükünün davacı alacaklıda olduğu, davacı tarafından dava dilekçe ekinde ibraz edilen belgelerin davasını ispata elverişli olmadığı, davacı tarafından dava dilekçesiyle başka delil bildirilmediği, davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı ve davalı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK 99 madde gereğince davacı alacaklı tarafından açılmış 3.kişinin istihkak iddiasının kaldırılması istemine ilişkindir.
1-Davalı 3.kişi vekili temyize cevap dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını da ileri sürmüş ise de, söz konusu dilekçe temyiz defterine kaydedilmemiş olduğu gibi, harcının da yatırılmadığı anlaşıldığından, davalı 3.kişi vekilinin temyiz isteminin bu nedenle reddi gerekmektedir.
2-İİK’nun 99. maddesine göre açılan istihkak iddiasının kaldırılması davası aynı yasanın 97/12 ve 6100 sayılı HMK"nun 316-320 (HUMK’nun 507 - 511.) maddeleri uyarınca genel hükümler çerçevesinde ve basit yargılama usulüne göre
incelenir. Bu nedenle İcra Mahkemesince duruşma açılarak tarafların duruşma gönünden bilgilendirilmeleri zorunludur. Gerçekten 6100 sayılı HMK’nun 27.(HUMK"nun 73.)maddesinin açık hükmüne göre mahkemeler yasada gösterilen belirli durumlar ayrık olmak üzere, tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için yasaya uygun şekilde davet edilip duruşma açmadan hüküm veremezler.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgulara aykırı biçimde evrak üzerinde yapılan inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Kabule göre de; takip konusu borç 24.6.2010 keşide tarihli çeke dayalı olup, borçlular hakkındaki takip 13.7.2010 tarihinde başlatılmıştır.Dava konusu 11.1.2012 tarihli haciz, davalı borçlu şirket yetkililerinin babaları olan ... "e ait ve üzerinde mandıra bulunan ve fiilen borçlular tarafından mandıra olarak kullanılan taşınmazda yapılmıştır. İcra dosyasındaki mevcut belgelerden haciz adresinin ... tarafından davalı 3.kişi ..."a 1.7.2011 tarihinde kiralandığı, dava konusu mahcuzlar ise borçlu Şengören Süt Ürünleri San ve Tic Ltd.Şti tarafından davalı 3.kişiye 2.12.2011 tarihli faturalar ile satıldığı anlaşılmaktadır. Ayrıca icra dosyasındaki dekontlardan da davalı 3.kişinin borçlunun kefili olarak borçlunun banka borçlarını kısmen ödediği görülmektedir.Tüm bu maddi ve hukuki olgular birlikte değerlendirildiğinde davalı borçlu şirketler ile davalı 3.kişi arasında organik bağ bulunduğu, borcun doğumundan ve icra takibinin kesinleşmesinden sonra haciz adresinindeki mandıranın davalı 3.kişiye kiralanması ve ticari işletme niteliğindeki mandıradaki dava konusu mahcuzları davalı 3.kişiye satılması muvazaalı ve ticari işletme devri niteliğinde olduğundan bu devrin iyiniyetli alacaklıların haklarını etkilemeyeceği, ticari işletme devrinin biran için muvazaalı olmadığı kabul edilse bile işletme devrinin İİK 44.maddesine uygun olarak yapılmadığı, ticari işletmenin devri halinde işletme borçlarından devralan 3.kişinin Borçlar Kanununun 179.maddesi gereğince sorumlu olacağı da göz önüne alınarak davanın kabulü ile 3.kişinin istihkak iddiasının kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde dosya üzerinden karar tesisi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı 3.kişi vekilinin temyiz isteminin reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı alacaklıya geri verilmesine, 3.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.