Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2010/1397 Esas 2010/5397 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/1397
Karar No: 2010/5397

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2010/1397 Esas 2010/5397 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, bir paydaşlık giderilmesi davasıyla ilgili verilen kararı incelemiştir. İki bağımsız bölümün ortaklığının giderilmesi istenmiştir ve mahkeme ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar vermiştir. Ancak, davalılardan birinin tebliğ edildiği anlaşılan davetiyeyi almadığına dair herhangi bir kanıt olmadığı için tebligat geçersiz sayılmıştır. Bu nedenle karar bozulmuştur. Kanun maddeleri incelenirse, Tebligat Kanunu'nun 20-21 ve Tüzüğün 28. maddesine atıfta bulunulmuştur. Bu maddeler, adreste bulunamayan muhataplar için tebliğ memurunun belirli kişilere tebliği yapabilmesine izin vermektedir.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2010/1397 E.  ,  2010/5397 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davalılardan Bülent Midilli tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, iki adet bağımsız bölümün ortaklığının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmesi üzerine hüküm davalılardan Bülent Karakuran tarafından temyiz edilmiştir.
    Tebligat Kanununun 20-21 ve Tüzüğün 28.maddesi gereğince muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz iseler tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazıp imzalaması gerekir.
    Olayımızda, davalı Mustafa Karakuran"a duruşma gün ve saatini bildiren davetiyenin tebliğinde ne sebeple adreste bulunmadığı tevsik edilmediği gibi haber verilen komşu imzası da alınmamıştır.Bu durumda dava dilekçesi ve duruşma gününe ilişkin davalıya yapılan tebligat geçersizdir. Dava dilekçesi ve duruşma günü bildirir usulüne uygun tebligat yapıldıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ.Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 4.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara