Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2012/10345 Esas 2013/16877 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/10345
Karar No: 2013/16877
Karar Tarihi: 02.12.2013

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2012/10345 Esas 2013/16877 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, İstanbul 5. İcra Müdürlüğü'nün sayılı takip dosyasından,28.04.2011 tarihinde yapılan haciz sırasında davacıya ait taşınır malların haczedildiğini belirterek İstihkak Davası açmıştır. Davalı alacaklı vekili, haciz adresinin borçlunun adresi olmadığını ve hacizli malların davacıya değil babasına ait olduğunu savunmuştur. Mahkeme, hacizli malların davacı 3. kişiye ait olduğunu kabul etmiş ve davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, davacının haczi öğrendiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde istihkak iddiasında bulunmadığı gerekçesiyle, davanın süre yönünden reddedilmesi gerektiği belirtilmiştir. İİK'nun 96/3. maddesi gereğince, haczedilen malın istihkak davacısı ile birlikte oturan kimseler aynı anda malın haczedildiğini öğrenmiş sayılmakta ve haczin yapıldığını öğrenen üçüncü kişinin 7 gün içinde istihkak iddiasında bulunmaması durumunda, aynı takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını kaybedeceği öngörülmektedir. Mahkeme kararı, davacının açan istihkak davası için geç kaldığı ve bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiği yönünde bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- İİK'nun 96/3. maddesi
- İİK'nun 97. maddesi
17. Hukuk Dairesi         2012/10345 E.  ,  2013/16877 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı 3.kişi vekili, İstanbul 5.İcra Müdürlüğünün ... sayılı takip dosyasından,28.04.2011 tarihinde yapılan haciz sırasında davacıya ait taşınır malların haczedildiğini belirterek, İİK"nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir.
    Davalı alacaklı vekili, davacı 3.kişinin babası ile birlikte 6 nolu dairede oturduğunu, haczin ise borçlunun oturduğu 10 nolu dairede yapıldığını haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Davalı borçlu, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır.
    Mahkemece, haciz adresinin borçlunun adresi olmadığı hayatın olağan akışı gereği hacizli malların 3.kişiye ait olduğunun kabulü gerektiğinden bahisle davanın kabulüne karar vermiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından yargılama giderinden sorumlu olmamaları gerektiği iddiası ile temyiz edilmiştir.
    Dava, İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan istihkak davasına ilişkindir.
    İ.İ.K"nun 96/3.maddesi hükmüne göre, "istihkak iddiası yapıldığı veya istihkak davası açıldığı tarihte, istihkak davacısı ile birlikte oturan kimseler aynı anda malın haczedildiğini öğrenmiş sayılmaları" gerekir. Anılan madde de
    "haczin yapıldığını öğrenen 3.kişinin 7 gün içinde istihkak iddiasında bulunmadığı takdirde aynı takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını kaybedeceği" öngörülmüştür.
    Somut olayda, dava konusu haciz 3.kişi huzurunda 28.04.2011 tarihinde yapılmış ve 3.kişi haczedilen malların dava dışı babasına ait olduğunu ileri sürerek kendisi lehine değil babası lehine istihkak iddiasında bulunmuştur.Bu tarihten sonra 7 gün içerisinde davacı 3.kişi lehine yapılmış bir istihkak iddiası bulunmamaktadır.İcra Müdürlüğünce İİK"nun 97.maddesine dayalı prosedür, hatalı olarak 3.kişi adına işletilmiş ve 06.05.2011 tarihinde İcra Mahkemesince takibin devamına ve 3.kişinin 7 gün içerisinde dava açmasına karar verilmiş ve kararın tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde dava açılmış ise de davacı 3.kişi haczi öğrendiği 28.04.2011 tarihinden itibaren 7 gün içerisinde istihkak iddiasında bulunarak dava açma süresini kesmediğinden ,icra müdürünün hatalı işlemine dayanılarak mahkemece verilen 7 günlük sürede davanın açılmış olması hak düşürücü sürenin yeniden işlemesine neden olamaz.
    Bu nedenlerle,mahkemece davanın süre yönünden reddine karar vermesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykıdır.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 02.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara