Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/15675 Esas 2013/16430 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/15675
Karar No: 2013/16430

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/15675 Esas 2013/16430 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı İdare tarafından gönderilen haciz bildirisine dayanarak tasarrufun iptali davası açan davacı, takip işlemlerinin ihtiyati tedbir ile durdurulmasını istemiştir. Ancak mahkeme, davacının talebini reddetmiştir. Davacı vekili tarafından temyiz edilen karara istinaden yapılan incelemede, istinaf mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar HUMK'nin geçerli olacağı ve HUMK'nin ihtiyati tedbir kararlarına yönelik temyiz yolu öngörmediği belirtilmiştir. Ayrıca, HMK'nin \"Temyiz edilemeyen kararlar\" başlıklı 362. maddesindeki \"(f) Geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararlar...\" hükmü doğrultusunda, ihtiyati tedbire ilişkin kararlara temyiz yolu bulunmadığı ifade edilmiştir. Sonuç olarak, davacının temyiz başvurusu reddedilmiştir.
Kanun Maddeleri: HMK'nin geçici 3. maddesi (1) ve (2) numaralı fıkraları, HUMK'nin 427 ila 454. maddeleri, HMK'nin \"Temyiz edilemeyen kararlar\" başlıklı 362. maddesi (f) hükmü.
17. Hukuk Dairesi         2013/15675 E.  ,  2013/16430 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı takibin durdurulmasına yönelik talebinin reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalı İdare tarafından gönderilen haciz bildirisinden dolayı dava dışı ... ’a borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş davacının takip işlemlerinin ihtiyati tedbir suretiyle durdurulmasını istemiştir.
    Davalı Hazine vekili davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, 01.08.2013 tarihli ara kararı ile davacının takibin durdurulmasına yönelik talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    HMK"nin geçici 3. maddesinin (1) numaralı fıkrasında istinaf mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar "1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı" vurgulandıktan sonra (2) numaralı fıkrada "Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur." denilerek HUMK"nin uygulanmasına devam edilecek hükümlerine açıklık getirilmiştir.
    HUMK"nin uygulanmaya devam edilecek hükümleri, 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454. maddelerdir. Buna göre, HUMK"nin 5236 sayılı Kanunla istinafa başvurma imkânı getiren 426/A ve devamı maddeleri, "1086
    sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki" ibaresi ile açıkça kapsam dışı bırakılmıştır. Burada uygulanacağı söylenen HUMK"nin anılan 427 ilâ 454. maddeleri, temyiz incelemesinin usulü ve temyize tâbi kararların kapsamını belirlemektedir ve bu kapsam içerisinde, ihtiyati tedbire ilişkin kararlar yoktur. Başka bir ifadeyle, yollama yapılan HUMK"de ihtiyati tedbir kararlarına yönelik temyiz yolu öngörülmemiştir.
    Geçici 3. maddenin (3) numaralı fıkrasında ise HMK"de bölge adliye mahkemelerine görev verilen hallerde bu mahkemelerin göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanunun, HMK"ye aykırı olmayan hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
    HMK.nin " Temyiz edilemeyen kararlar" kenar başlıklı 362.maddesindeki "(I) Bölge adliye mahkemelerinin aşağıdaki kararları hakkında temyiz yoluna başvurulamaz:.... (f) Geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararlar..." şeklindeki hükümden ihtiyati tedbire ilişkin istinaf mahkemesine yapılacak kanun yolu başvurusunda verilecek kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamayacağı anlaşılmaktadır. Bu bağlamda davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararına yönelik temyiz başvurusunun, söz konusu karara karşı temyiz başvuru imkanı bulunmadığından reddine karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ...ne geri verilmesine 25/11/2013 tarihinde karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere oybirliği ile karar verildi.







    Hemen Ara