Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2010/9682 Esas 2011/3012 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/9682
Karar No: 2011/3012

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2010/9682 Esas 2011/3012 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Kasko sigortalı aracın, davalının malik/sürücüsü olduğu aracın çarpması sonucu hasarlandığı gerekçesiyle açılan rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonucu, herhangi bir sürücünün ışık ihlali yaptığının tespit edilemediği için davaya dava reddi kararı verilmiştir. Ancak kesin olarak hangi tarafın kusurlu olduğu tespit edilemediğinden, tehlike sorumluluğuna katlanma ilkesi uyarınca zarar yarı yarıya paylaştırılmalıdır. Mahkemece %50 kusur oranına göre hüküm tesis edilmemesi üzerine, karar bozulmuştur. Davanın TTK’nun 1301. maddesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkin olduğu belirtilmiştir.
TTK’nın 1301. maddesi, işletme tehlikeleri sonucu kimsenin kendine veya başkasına verdiği zararlardan sorumludur. İşletenlerden kusuru kesin olarak tespit edilemeyenler, tehlike sorumluluğuna katlanma ilkesi uyarınca zararı işletme tehlikelerinin doğrultusunda, tehlikelerin eşit olduğu farz edilerek, zarar yarı yarıya paylaştırılır.
17. Hukuk Dairesi         2010/9682 E.  ,  2011/3012 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün, süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, müvekkili şirkete kasko sigortalı araca, davalının malik/sürücüsü olduğu aracın çarpması sonucu hasarlandığını belirterek, sigortalıya ödenen 15.632.00 TL’nın, davalının %50 kusur oranına isabet eden kısmından, trafik sigortası ödemesinin mahsubu ile kalan 2.000.00 TL’nın, ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, duruşmaya gelmemiş ve davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, kazanın ışık ihlali sonucu oluştuğu, ancak hangi sürücünün ışık ihlali yaptığı tespit edilemediğinden, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava, TTK.’nun 1301. maddesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
    Uyuşmazlık, kırmızı ışıkta kavşağa ilk giren aracın davacıya sigortalı araç mı yoksa davalı aracı mı olduğu, dolayısıyla kusurun hangi tarafta bulunduğu noktasında toplanmaktadır.
    Doktrinde genel kabul gören görüşe göre, işletenlerden hangisinin kusurlu olduğu kesin olarak tespit edilemiyorsa, tehlike sorumluluğuna katlanma ilkesi uyarınca, zararın işletme tehlikeleri doğrultusunda, tehlikeler eşit varsayıldığında zarar ilke olarak yarı yarıya paylaştırılır.Somut olayda, mahkemece, kusur oranının tespiti açısından Dr. Müh. ...’dan 14.04.2009 tarihli, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden 25.11.2009 tarihli rapor alınmıştır. Raporlarda, mevcut delillere göre, taraflara ait araç sürücülerinin hangisinin kırmızı ışıkta geçtiğine dair kesin bir kanaate varılamadığından, kırmızı ışıkta kavşağa giren sürücünün tam kusurlu, diğerinin kusursuz olduğu belirtilerek, iki alternatifli görüş bildirilmiştir. Araçlardan hangisinin kırmızı ışıkta geçtiğine dair trafik kazası tespit tutanağında da bir açıklama bulunmamaktadır.
    Bu durumda mahkemece, yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, tehlikelerin eşit olmadığı kesin olarak ortaya konamayacağından, tehlikeler eşit kabul edilerek % 50 kusur oranına göre hüküm tesis edilmek gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 4.4.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara