Esas No: 2010/1508
Karar No: 2011/2980
Karar Tarihi: 01.04.2011
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2010/1508 Esas 2011/2980 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kurul kararının iptaline ilişkin davada Ankara 21.Asliye Hukuk ve 7.Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Dava, Kooperatif Yönetim Kurulu Kararı ile Genel Kurul Kararının İptali istemine ilişkindir.
Müstakil ticaret mahkemesi bulunan yerlerdeki Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişki (görev değil) işbölümüne ilişkindir. İş bölümü itirazı yalnız ilk itiraz olarak ileri sürülebilir. (T.T.Y. 5. md., HUMK. 187), İlk itiraz olarak ileri sürülmeyen işbölümü itirazının mahkemece kabul edilmemesi gerekir. İşbölümü itirazının uygun bulunması halinde mahkemece dava dosyasının ilgili mahkemeye gönderilmesine karar verilir. Gönderme kararı nihai bir karardır. Mahkeme bu karar ile davadan elini çeker. Gönderme kararı ile dava sona ermeyeceğinden temyizi kabil kararlardan değildir. Gönderme kararı usulüne uygun şekilde verilmesi halinde (ilk itiraz olarak ileri sürülmesi ve mahkemece uygun görülmesi) gönderilen mahkemeyi bağlar ve gönderilen mahkeme bu davaya bakmak zorundadır. Ancak, gönderilen mahkemenin davaya bakma zorunluluğu iş bölümü itirazının ilk mahkemede süresinde yapılması hali ile sınırlıdır.
TTK’ nun 5/1. maddesinde, "Aksine hüküm olmadıkça dava olunan şeyin değerine göre Asliye Hukuk veya Sulh Hukuk Mahkemesinin ticari davalara dahi bakmakla vazifeli olduğu, 5/3 maddesinde, “Bir davanın ticari veya hukuki mahiyeti itibariyle iş sahasına girip girmediğinin yalnızca iptidai itiraz şeklinde taraflarca dermeyan olunabileceği,” 5/son maddesinde ise, "vazifesizlik sebebiyle dava dilekçesinin reddi halinde yapılacak muamelelere ve bunların tabi oldukları müddetlere dair usul hükümleri iş sahasına ait iptidai itirazın kabulü halinde de tatbik olunur" hükümlerine yer verilmiştir.
Yine TTK’nun 5. maddesinde, ikinci fıkrada yazılı hallerde, münhasıran iki tarafın arzularına tabi olmayan işler hariç olmak üzere, bir davanın ticari veya hukuki mahiyet itibariyle mahkemenin iş sahasına girip girmediği yalnız iptidai itiraz şeklinde taraflarca dermeyan olabileceği hüküm altına alınmıştır. Münhasıran iki tarafın arzusuna tabi olmayan işlerle ilgili davalara mutlaka kanunda gösterilen mahkemelerde bakılır ve bu davalara ilişkin işbölümü itirazı ilk itiraz değildir. Bu davalar, tarafların sulh olamayacakları ve üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri davalardır.İflas davaları ticaret mahkemesi bakımından, münhasıran iki tarafın arzusuna tabi olmayan davalardandır. Bu davalara ilişkin işbölümü itirazının ilk itiraz olarak ileri sürülmesi şart değildir. Taraflar yargılama bitinceye kadar işbölümü itirazında bulunabilirler. Mahkemede davanın her bölümünde kendiliğinden davanın işbölümüne girmediğine ve dava dosyasının işbölümüne sahip mahkemeye gönderilmesine karar verir. ( Baki Kuru / HUMK 715 s.) Buna göre mahkemece sadece münhasıran iki tarafın arzularına tabi olmayan işlerde yani tarafların sulh olamayacakları ve üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri davalarda işbölümü itirazının ilk itiraz olarak ileri sürülmesi şart değildir. Bu davalar dışındaki ikinci fıkrada yazılı hallerde bir davanın ticari veya hukuki mahiyet itibariyle mahkemenin iş sahasına girip girmediği yalnız iptidai itiraz olarak ileri sürülebilir.
Somut olayda; davalı tarafından iş bölümü itirazında bulunulmamıştır. İş bölümü itirazında bulunulmamasına rağmen mahkemece davanın ticari dava olması nedeniyle Ticaret Mahkemesine gönderme kararı verilmiştir. Asliye Hukuk ve Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişki görev değil iş bölümü ilişkisidir. Her iki mahkemece verilen kararların gönderme kararı niteliğinde olduğu, Asliye Hukuk Mahkemesince işbölümü itirazında bulunulmadan kendiliğinden gönderme kararı verilmesinin kanunun amir hükümlerine aykırı olduğu, iki mahkemenin de davaya bakmaktan el çektikleri, bu durumun işin görülmesini sürüncemede bıraktığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın davanın ilk açıldığı Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 01.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.