Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2010/2701 Esas 2011/1937 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/2701
Karar No: 2011/1937
Karar Tarihi: 04.03.2011

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2010/2701 Esas 2011/1937 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı bankaya yatırdığı paranın bilgisi dışında hesabından alındığı iddiasıyla menfi tespit ve alacak istemiyle açılan davada, taraflar arasındaki uyuşmazlığın dava dışı üçüncü kişinin haksız eyleminden kaynaklandığı ve bankacılık işlemi niteliğinde bulunduğu gerekçesiyle Tüketici Mahkemesince, taraflar arasında tüketici kredi ilişkisi bulunduğu gerekçesiyle de Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilmiştir. Davacının elinden istemi dışında, dava dışı kişi tarafından ele geçirilip kullanılan sahte kimlik ile mevduat hesabından kredi kullanılarak uğranılan zararın haksız fiil hükümlerine göre bankadan tahsili ve kredi kartlarından sorumlu olmadığının tespiti istemi olduğu ve iddianın ileri sürülüş tarzı ile taraflar arasındaki akdi ilişkiden işlemin tüketici işlemi olmadığı açık olduğundan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek çözümlenmesi gerektiği kararına varılmıştır. Kararda, uyuşmazlığın TTK ile Bankalar Kanunu gibi özel mevzuat hükümleri uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda bahsedilen kanun maddeleri ise 4077 Sayılı Kanunun 10/A ve 23. maddeleridir.
17. Hukuk Dairesi         2010/2701 E.  ,  2011/1937 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit ve alacak hukukuna ilişkin davada Sincan Tüketici ve 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R -

    Dava, davacının bankaya yatırdığı paranın, bilgisi dışında hesabından alındığı iddiasına dayalı menfi tespit ve alacak istemine ilişkindir.
    Tüketici Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın dava dışı üçüncü kişinin haksız eyleminden kaynaklanan ,bankacılık işlemi niteliğinde bulunduğunu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
    Asliye Hukuk Mahkemesi ise, taraflar arasında tüketici kredi ilişkisi bulunduğu gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.
    4077 Sayılı Kanunun 10/A maddesi kredi kartı ile mal veya hizmet alımı sonucu nakdi krediye dönüşen veya kredi kartı ile nakit çekim suretiyle kullanılan kredilere ilişkin olup, 23. maddesi bu kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılacağı hususunu düzenlemiştir. Oysa, uyuşmazlık, kredi kartı borcundan kaynaklanmayıp, davacının, davalı bankada vadesiz hesabı olduğu, davacının elinden istemi dışında, dava dışı kişi tarafından ele geçirilip kullanılan sahte kimlik ile mevduat hesabından kredi kullanılarak uğranılan zararın haksız fiil hükümlerine göre bankadan tahsili ve kredi kartlarından sorumlu ve borçlu olmadığının tespiti istemi olup, iddianın ileri sürülüş tarzı ile taraflar arasındaki akdi ilişkiden işlemin tüketici işlemi olmadığı açıktır. Bu durumda, davaya 4077 sayılı Kanun hükümleri değil, TTK ile Bankalar Kanunu gibi özel mevzuat hükümleri uygulanacağından, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Sincan 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 04.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.














    Hemen Ara