Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2010/2145 Esas 2011/1862 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/2145
Karar No: 2011/1862
Karar Tarihi: a3.3.2011

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2010/2145 Esas 2011/1862 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı üçüncü kişi vekili, Kadıköy 2. İcra Müdürlüğü’nün 2008/20456 Esas sayılı dosyasında yapılan haciz işleminde davacı şirkete ait malların borçluyla ilgisi olmadığını belirterek istihkak iddiasının kabul edilmesini ve haczin kaldırılmasını istemiştir. Davalı alacaklı vekili ise dava dilekçesinin tebliğ edilmediğini ve faturaların istihkak iddiasını kanıtlamadığını savunarak davanın reddedilmesi gerektiğini belirtmiştir. Mahkeme, takip borçlusunun mal kaçırmak amacıyla davacı şirketi kurduğunu ve tazminat koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar vermiştir. Davacı üçüncü kişi vekilinin tüm temyiz itirazları reddedilmiş ve hüküm onanmıştır.
Kanun Maddeleri: İİK’nun 96. ve diğer ilgili maddeleri.
17. Hukuk Dairesi         2010/2145 E.  ,  2011/1862 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı (üçüncü kişi) vekili, Kadıköy 2. İcra Müdürlüğü’nün 2008/20456 Esas sayılı dosyasında yapılan 13.02.2009 günlü hacze konu menkullerin davacı üçüncü kişi şirkete ait faturalı mallar olduğunu, borçlu ile ilgisinin bulunmadığını, iki şirketin ayrı tüzel kişilikler olduğunu belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini istemiştir.
    Davalı (alacaklı) vekili, davadan 18.06.2009 günü haberdar olduklarını, dava dilekçesinin usule uygun tebliğ edilmediğini, haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği yerde, hem borçlu hem de davacı şirketin ortağı olan ... huzurunda yapıldığını, icra emrinin tebliğinden sonra borçlu şirketin adresini ve unvanını değiştirdiğini, bundan sonra da mal varlığını örtülü biçimde üçüncü kişi şirkete devredip faaliyetlerini eski çalışanları ile bu şirket üzerinden yürüttüğünü, sunulan faturaların istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli olmadığını belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Davalı (borçlu), usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir.
    Mahkemece toplanan delillere göre: “takip borçlusu İki ... Ltd. Şti.’nin 25.12.2008 tarihli kararla unvanını ... Bilgi Bankası Ltd. Şti. olarak değiştirdiği, bu şirketin ortakları tarafından, takibe dayanak alacağa ilişkin dava tarihinden sonra, alacaklıdan mal kaçırmak için davacı şirketin kurulduğu, tazminata ilişkin yasal koşulların oluşmadığı“ gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir.
    Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı üçüncü kişi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 2,80 TL kalan onama harcının temyiz eden davacı 3.kişiden alınmasına 3.3.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara