17. Hukuk Dairesi 2010/12555 E. , 2011/517 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili şirkete trafik sigortalı davalı aracının 238 promil alkollü sürücü yönetiminde iken meydana gelen kazada 3. kişi aracının hasarlandığını 3.688,49 TL hasar bedelinin zarar gören 3. kişiye ödendiğini, davalı aleyhine Antalya 7.İcra Müdürlüğünün 2008/23988 sayılı dosyasında ferileriyle birlikte toplam 3.826,81 TL.nin tahsili için icra takibi yapıldığını, davalının itirazı ile takibin durduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili kusur oranını kabul etmediğini 3.kişi aracının kavşağa çok yakın yere hatalı park edildiğini, zarar gören 3. kişinin kaza nedeniyle uğradığı zarardan dolayı müvekkilini ibra ettiğini bu nedenle davacının müvekkilinden hasar bedelini talep edemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
21.5.2009 tarih 2009/72-858 sayılı önceki hükmün davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairenin 17.12.2009 gün 2009/6971-8542 sayılı ilamı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmasından sonra dava konusuz kaldığından karar ittihasına yer olmadığına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekili ile davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, ZMMS poliçesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili ile davalı arasında düzenlenen 2.10.2009 tarihli mutabakatname ve ibraname başlıklı belgede tarafların birbirlerinden herhangi bir hak ve alacaklarının kalmadığını açıkça belirtip birbirlerini karşılıklı olarak ibra ettikleri anlaşılmakla mahkemece taraflar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil bozma nedeni ise de bu yöndeki yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden HUMK.nun 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 3. ve 4. bentlerinde yazılı " Davacı vekiline karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 500.00 TL maktu vekalet ücreti takdiri ile (hesaplanan nispi vekalet ücreti maktu vekalet ücretinden az olduğundan) davalıdan alınıp davacıya verilmesine davalı vekiline karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 500.00 TL maktu vekalet ücreti takdiri ile (hesaplanan nisbi vekalet ücreti, maktu vekalet ücretinden az olduğundan) davacıdan alınıp davalıya verilmesine" tümcelerinin hüküm fıkrasından çıkartılmasına ve hükmün düzetilmiş bu şekliyle ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1,25.-TL kalan harcın temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 27.1.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.