(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2009/11654 E. , 2010/5052 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira parasının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde 15.01.2006 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile davalıya kiralanan taşınmazın aralarında düzenlenen protokol ile 15.04.2008 tarihinde tahliye edildiğini, tahliye tarihinden önceki üç aylık kira parasının icra takibine rağmen ödenmediğini, takibe haksız olarak itirazda bulunulduğunu ileri sürererek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, dava konusu edilen kiralananın 15.04.2008 tarihinde davacı ile düzenledikleri protokol çerçevesinde tahliye edildiğini, erken tahliye nedeniyle zararlarının tazminine ilişkin olarak düzenlenen ve kiracılık ilişkisinden kaynaklanan tüm hak ve alacakları hüküm altına alan protokol hükümlerinin yerine getirilmesinden sonra geriye dönük olarak kira parası istenemeyeceğini, protokol tarihi itibariyle ibralaşıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Borçlar Kanunu"nun 113 ve müteakip maddeleri ile yerleşik içtihatlara göre tediye, ibra, tecdit, alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleşmesi, borcun ifasının mümkün olmaması, takas ve mahsup ve müruru zaman gibi sebepler, borcu ıskat eden hallerdendir.
Olayımıza gelince; davada dayanılan ve hükme esas alınan 15.01.2006 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı vekili anılan kira sözleşmesine dayanarak ... 3. İcra Müdürlüğü"nün 2008/2289 Es. Sayılı icra dosyası ile 2008 yılı Ocak, Şubat ve Mart ayları kira parasının tahsiline yönelik olarak icra takibi yapmış, davalı takibe borcu bulunmadığını belirterek itiraz etmiştir.
Davacı tarafından 18.07.2008 tarihinde açılan dava ile itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istenmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Davacı işbu dava ile tahliye tarihi olan 15.04.2008 tarihine kadar davalının kullanımında olduğu Ocak, Şubat ve Mart 2008
ayları kirasının tahsilini istemektedir. Davalı ise talep edilen döneme ilişkin borcunun olmadığını sunmuş olduğu “protokol” ile savunmuştur.
Anılan protokol ile kiralananın 15.04.2008 tarihinde tahliye edilmesi halinde davacı kiralayan tarafından davalı kiracıya ödenmesi gereken miktarlar belirlenmiş olup 5. maddesinde mecurun tahliye ve teslimi anına kadar taraflar arasındaki ilişkinin 15.1.2006 başlangıç tarihli kira kontratına göre aynen devam edeceği kararlaştırılmıştır. Sözkonusu protokolde davalının tahliye tarihine kadar kira brcunun olmadığına ilişkin bir düzenleme yer almamaktadır. Kira borcunun olmadığının kanıtlama yükümlülüğü davalı kiracıya aittir. Davalı ise anılan protokol dışında borcunun olmadığına ilişkin yazılı bir delil sunamamıştır. Protokolde davacı kiralayanın üstlenmiş olduğu ödemeler davalının tahliye tarihine kadar kira borcunun olmadığı anlamına gelmez ve bu şekilde yorumlanamaz. Bu durumda mahkemece, davanın kabulüne karar vermek gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 28.4.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.