Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2010/1097 Esas 2010/5048 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/1097
Karar No: 2010/5048
Karar Tarihi: 28.4.2010

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2010/1097 Esas 2010/5048 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı kiralayan, davalı kiracının kira borcunu ödemediği gerekçesiyle icra takibi başlatmıştır. Takibe davalı itiraz etmemiş, bu nedenle davacı tahliye istemiyle dava açmıştır. Ancak dava dilekçesi Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine uygun şekilde tebliğ edilmemiştir. Bu nedenle, davanın davalının yokluğunda ve duruşmayı çağırmadan sonuçlandırılması hukuka uygun değildir. Mahkeme öncelikle tebliğin usulüne uygun gerçekleştirilmesi gerektiği ve tarafların duruşmaya çağrılması zorunluluğu olduğu gerekçesiyle davayı bozmuştur.
Tebliğ Kanunu'nun 20, 21 ve Tüzüğün 28. maddeleri gereğince muhatap adreste bulunmuyorsa, tebliğ memurunun komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti, zabıta amir ve memurlarından bilgi alarak tebliğ tutanağına yazılı beyanı ve imzası gerekmektedir. Tebliğ memuru, bu işlemi tebligat parçasına yazarak belirtilen kişilere de imzalatmalıdır. Eğer ilgililer imzalamaktan çekinirse, tebliğ memuru araştırma sonucunu kendisi imzalamakla yetinir. Tebliğ işleminin geçerliliği muhatabın adreste bulunduğunun tahkikata dayalı olarak tespitine ve bu işlemin tebliğ parçasına yazılmasına bağlıdır. HUMK'nun 73. maddesi gereğince çekişmeli yargıda tarafların duruşmaya çağrılması zorunludur. Tarafların iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet edilmeleri gerekmektedir.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2010/1097 E.  ,  2010/5048 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :... İcra Mahkemesi

    İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine itiraz edilmemesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak kiralananın tahliyesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmesi üzerine karar davalı tarafından temyiz olunmuştur.
    Tebligat Kanunu’nun 20, 21 ve Tüzüğün 28.maddesi gereğince muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz iseler tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazıp imzalaması gerekir. Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre yapılacak tebliğ işleminin geçerliliği, tebliğ memurunun yapacağı tahkikata göre muhatabın bu adreste bulunduğunun tesbitine ve bu işlemi tebligat parçasına yazarak maddede belirtilen kişilere imzalatmasına bağlıdır. Eğer, açıklanan durumu beyan eden ilgililer imzadan çekinirlerse, tebliğ memuru çekinme nedeniyle, araştırma sonucunu kendisi imzalamakla yetinecektir. Ancak bu şekilde yapılan tebliğ işleminin usulüne uygun olup olmadığı, Hâkim tarafından denetlenebilir.
    Olayımıza gelince; davacı kiralayan davalı kiracı ile aralarında düzenlenen 03.12.2007 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi gereğince 2008 yılı Kasım - 2009 yılı Haziran arası aylar kira parasının tahsili için ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2009/12940 sayılı dosyası ile tahliye istekli icra takibi yapmış, takibe itiraz edilmemesi üzerine kiralananın tahliyesi için işbu davayı açmıştır. Davalı kiracıya dava dilekçesi Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre tebliğ edilmiş ise de; haber verilen komşu imzası alınmadığından usulüne uygun değildir. Dava, davalının yokluğunda görülüp sonuçlandırılmıştır. Çekişmeli yargıda tarafların duruşmaya çağrılması zorunludur. HUMK"nun 73.maddesine göre kanunun gösterdiği istisnalar dışında, hakim, tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Bu durumda mahkemece öncelikle taraf teşkilinin sağlanması yönünden borçlu kiracıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmesi, bundan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tahliye kararı verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 28.4.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara