Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2010/2302 Esas 2011/302 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/2302
Karar No: 2011/302
Karar Tarihi: 24.1.2011

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2010/2302 Esas 2011/302 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı alacaklı tarafından takip edilen geminin davacı 3. kişiye ait olduğu ve borçlu ile ilgisi bulunmadığı iddia edilerek yapılan istihkak davası reddedilmiştir. Mahkeme kararı, takip dayanağı ilamda gemi alacağı kapsamındaki bir hakkın hüküm altına alınmasının yeterli olduğu ve gemi alacağı hakkının bir tür kanuni rehin hakkı olduğu ve kanundan doğduğu, tescilinin gerekmediği, mülkiyet hakkına dayanan istihkak davasının gemi alacaklısı aleyhine sonuçlandırılmasına yasal dayanak bulunmadığı yönünde verilmiştir. Kanun maddeleri: Türk Ticaret Kanunu 1235/2, 1236/2.
17. Hukuk Dairesi         2010/2302 E.  ,  2011/302 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili ile katılma yoluyla davalı (alacaklı) ve davalı (borçlu) ... A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı (3.kişi) vekili, davalı alacaklı tarafından borçlu aleyhine Kadıköy 1.İcra Müdürlüğünün 2009/538 Esas sayılı dosyasından yapılan takipte, alınan talimat ile Trabzon 2.İcra Müdürlüğünün 2009/326 Tal.sayılı dosyası üzerinden 25.6.2009 tarihinde haczedilen geminin müvekkili şirkete ait olup, borçlu ile ilgisinin bulunmadığını, mahcuz geminin daha önce ... adı ile ... Siciline kayıtlı iken müvekkili tarafından 27.7.2007 tarihinde tüm takyidatlarından arındırılmış olarak borçlu şirketten satın alındığını, onarım ve bakımının müvekkilince yaptırıldığını ve geminin ... Siciline kayıt edilmiş olduğunu, takibin gemi alacaklısı hakkına dayanmadığını, kaldı ki, bu yönden de zamanaşımının gerçekleştiğini, müvekkilinin iyiniyetli olduğunu ileri sürerek, mahcuz gemi üzerindeki haczin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı (alacaklı) vekili, takibin ilama dayalı olduğunu ve liman hizmetlerinden kaynaklanan gemi alacağı hakkı ile bu hakkın sağladığı kanuni rehin hakkına dayandığını, geminin bayrak ve isim değiştirmesinin onu borçtan ve kanuni rehin hakkından kurtarmadığını, devir işleminin alacaklıyı zarara uğratma amacına yönelik ve kötüniyetli olduğunu ve davanın reddi gerektiğini savunmuş, davacı aleyhine tazminata hükmedilmesini istemiştir.
    Davalı (borçlu) ... A.Ş. vekili, davacının mahcuzun mülkiyetini kazanmadığını, davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini savunmuştur.
    Diğer davalı (borçlu) ise duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır.
    Mahkemece, toplanan delillere göre; mahcuzun borçlu şirketten satın alındığı tarihten sonra davacının zilyetliğinde ve mülkiyetinde bulunduğu, ancak; takip alacaklısı davalının liman hizmetlerinden kaynaklanan ve ilama bağlanmış alacak hakkının Türk Ticaret Kanununun 1235/2.maddesi uyarınca, “gemi alacağı hakkı veren” bir alacak olduğu ve gemiyi takip ettiği, bu hakkın aynı kanunun 1236/2.maddesi uyarınca, geminin sonraki maliklerine karşı da ileri sürülebileceği, sonraki malikin gemiyi iyiniyetle iktisabının bu hakkın ileri sürülmesine engel olmadığı, takip dayanağı ilamda gemi alacağı kapsamındaki bir hakkın hüküm altına alınmasının yeterli olduğu, bu hakkın bir tür kanuni rehin hakkı olduğu ve kanundan doğduğu, tescilinin gerekmediği, bu nedenle, mülkiyet hakkına dayanan istihkak davasının gemi alacaklısı aleyhine sonuçlandırılmasına yasal dayanak bulunmadığı, davacı malikin mülkiyet hakkının gemi alacaklısı hakkından sonra gelmek şartıyla geminin satışı ve paylaştırma aşamasında dikkate alınmasının mümkün bulunduğu, olayda davalı gemi alacaklısının yasadan kaynaklanan ve tescilsiz kazanılan rehin hakkının düşmesi nedenlerinin bulunmadığı gibi bu hususların iddia ve ispat edilemediği ve zamanaşımının gerçekleşmediği gerekçesiyle, davacının istihkak davasının reddine ve davalı alacaklının da koşulları bulunmayan tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili ile katılma yoluyla davalı (alacaklı) ve davalı (borçlu) ... A.Ş. vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve alacak ilama bağlanmış olup, zamanaşımının gerçekleşmemiş olmasına göre, davacı vekili ile davalı vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 2,60 TL kalan harcın temyiz eden davacı 3.kişiden alınmasına, aşağıda dökümü yazılı 1,25 TL kalan harcın temyiz eden davalı alacaklıdan alınmasına, aşağıda dökümü yazılı 2,80 TL kalan harcın temyiz eden davalı borçlu ... Deniz Taşımacılığı AŞ"nden alınmasına 24.1.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara