Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2010/1763 Esas 2011/255 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/1763
Karar No: 2011/255
Karar Tarihi: 20.01.2011

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2010/1763 Esas 2011/255 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2010/1763 E.  ,  2011/255 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi dışında davacı vekili ile süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili müvekkiline kasko sigortalı aracın, davalıya ait araçla çarpışması sonucu hasarlandığını belirtip, sigortalıya ödenen 3.563,00 TL"nin 16.03.2006 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın Zorunlu Mali Mesuliyet sigortası şirketine ihbar edilmesi gerektiğini bildirip, kusura itiraz ederek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulü ile 743,00 TL alacağın 16.03.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı tarafından temyiz edilmiştir
    1.Davacı vekilinin temyiz isteminin değerlendirilmesinde:
    Mahkeme hükmü davacı vekiline 05.11.2009 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi, H.U.M.K.nun 437.maddesinde öngörülen 8 günlük yasal süre geçirildikten sonra 16.11.2009 tarihinde temyiz defterine kaydedilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtay’ca da bu yolda karar verilebileceğinden, süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
    2.Davalının temyiz istemine gelince :
    7.10.2004 tarih, 25606 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ve 1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5236 sayılı Kanun ile
    HUMK’na eklenen ek madde 4 ile aynı yasanın 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 1.1.2009 tarihinden itibaren 1.400,00 YTL’ye çıkarılmıştır.
    Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle de davalının temyiz dilekçesinin, temyize konu edilen miktar yönünden mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 20.01.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara