Esas No: 2010/11930
Karar No: 2011/234
Karar Tarihi: 20.01.2011
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2010/11930 Esas 2011/234 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili ve davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı (üçüncü kişi) vekili, İstanbul 14. İcra Müdürlüğü’nün 2005/11581 Esas sayılı dosyasında yazılan talimat uyarınca, Hatay 2. İcra Müdürlüğü’nün 2005/835 Talimat sayılı dosyasında yapılan 09.12.2005 ve 31.03.2006 günlü hacizlere konu menkullerin davacıya ait olduğunu, borçlu ile ilgisinin bulunmadığını belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı (alacaklı) vekili, istihkak iddiasının yasal hak düşürücü süreden sonra yapıldığını, haczin yapıldığı adresin borçluya ait olduğunu, alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı olarak istihkak iddiasında bulunulduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere göre: “haczin yapıldığı yerde borçluya herhangi bir tebligat yapılmadığı, vergi kaydına göre davacının, borcun doğumundan önce bu iş yerinde faaliyete başladığı, mahcuzların sunulan faturalar kapsamında üçüncü kişiye ait olduğunun kanıtlandığı” gerekçesi ile; davanın kabulü ile 31.03.2006 ve 09.12.2005 tarihli hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili ve davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1.Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir.
Alacaklı vekili temyiz dilekçesinde, dava konusu hacizlerin kendi talepleri doğrultusunda kaldırıldığını, böylece davanın konusuz kaldığını beyan etmekte, asıl İcra Müdürlüğü’nün (Talimat Müdürlüğü’ne hitaben) yazdığı 10.05.2006 tarihli müzekkereyi de delil olarak göstermektedir. Ne var ki buna ilişkin evrak ile resmi kayıtlar icra dosyası arasında bulunmamakta, diğer yandan alacaklı vekilinin mahcuzlara yönelik 17.05.2006 tarihli talebi üzerine satış işlemleri de sürmektedir.
Bu durumda Mahkemece yapılacak iş öncelikle, hacizlerin kaldırılması konusundaki talep tarihini, buna ilişkin verilen İcra Müdürlüğü kararını ve bu karar uyarınca yapılan işlemleri tek tek araştırıp, sonucuna göre de; davanın konusuz kalıp kalmadığını belirleyip, değerlendirmektir.
Gerçekten de davanın konusu kalmamışsa, karar verilmesine yer olmadığına karar verilip, maktu karar ve ilam harcı ile yargılama giderleri ve nispi vekalet ücretininin davanın açılmasına neden olan tarafa yükletilmesi gerekecektir.
Gelişen bu yeni durum karşısında, inceleme ve değerlendirme yapılabilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
2.Bozma neden ve şekline göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesi gerekli görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekili ile davacı üçüncü kişi vekilinin diğer temyiz itirazlarının bozma neden ve şekline göre bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklı ve davacı 3.kişiye geri verilmesine 20.01.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.