Esas No: 2010/10876
Karar No: 2011/231
Karar Tarihi: 20.01.2011
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2010/10876 Esas 2011/231 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı (üçüncü kişi) vekili, İstanbul 3. İcra Müdürlüğü’nün 2006/18404 Esas sayılı dosyasında yazılan talimat uyarınca, Bakırköy 2. İcra Müdürlüğü’nün 2006/3208 Talimat sayılı dosyasında yapılan 01.03.2007 günlü hacze konu bilgisayar ve kumaşların davacıya ait olduğunu, üçüncü kişi konumundaki bu şirketin ... Tekstil ...nin ortağı ... tarafından 12.06.2006’da kurulduğunu,borçlu ile ilgisinin bulunmadığını,şirketin kuruluş aşamasında eski kiracının telefon numarasının Ticaret Sicil Memurluğu’na bildirildiğini, belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı (alacaklı) vekili, davacı şirketin alacaklılardan mal kaçırmak için paravan şirket olarak kurulduğunu,üçüncü kişinin borçlu şirketin telefon ve faks numaralarını kullanarak borçluların müşteri portföyünden yararlanmaya devam ettiğini, alacaklıdan mal kaçırmak için tüm bu şirketlerin danışıklı hareket ettiğini, belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı (borçlular), adına duruşma gün ve saatinin bildirilmesi gerekli görülmemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre: “haczin yapıldığı yer ile ödeme emrinin çıkartıldığı tebligat adresini farklı olduğu, davacı tarafın istihkak iddiasını tanık anlatımları, fatura ve belgelerle kanıtladığı, borçlularla davacı şirket arasında devir ya da organik bağ olgularının bulunmadığı “ gerekçesi ile davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir.
Her ne kadar Mahkeme gerekçesinde üçüncü kişi ve borçlu şirketler arasında organik bağ bulunmadığı değerlendirmesini yapmışsa da; temyiz incelemesi aşamasında getirtilen ticaret sicil kaydında borçlu ... Tekstil A.Ş.’nin 20.08.2003-01.10.2006 tarihleri arasında haciz adresinde faaliyet gösterdiği, bu adreste 12.06.2006’da üçüncü kişi şirketin kurulduğu görünmektedir.Davacı şirket ... Tekstil A.Ş. ile organik bağ içindedir ve bu şirket ticaret sicil kaydına göre haciz adresini değil, ancak yakınındaki No:39 adresini kuruluşundan itibaren kullanmaktadır.
Yine ticaret sicil kayıtlarına göre iki borçlu şirket arasında çalışanları itibarı ile ve aynı alanda, aynı adreste faaliyet göstermeleri nedeni ile organik bağ bulunmaktadır.
Öte yandan, Vergi Dairesi’nden gelen 24.08.2010 tarihli yazıya ekli 10.08.2010 tarihli yoklama fişinde ise haciz adresinde ... Tekstil A.Ş. nin 07.07.2000’den itibaren fiilen çalıştığı, üçüncü kişi şirketin 12.06.2006-20.01.2009 arasında çalıştığı, bu şirketin açılışından önce borçlu ...Tekstil Ltd.Şti.’in faaliyet gösterdiği belirtilmekte, ancak tarihler konusunda bilgi verilememektedir.
Ticari kayıtlarda... Tekstil A.Ş. ticari merkezini hiç terk etmediği ve üçüncü kişi ile borçlu ...Tekstil A.Ş.’nin 4 ay kadar aynı adreste faaliyet gösterdiği görünürken, Vergi Dairesi’nden gelen yazıda bu durumla çelişen bilgiler yer almaktadır.Diğer yandan ticari hayatta ileri tarihli çek düzenlenmesi de yaygın bir durumdur. Davacı (ve O’nunla organik bağ içinde olan ...Tekstil A.Ş.) ile borçlu şirketler arasında takibe dayanak çek tarihinden öncesine dayanan fiili ya da ticari bir ortaklık ticari ilişkisi bulunabilir. Bunun için de öncelikle dört şirketin ticari kayıtları ve vergi dosyaları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması, sonucuna göre de, sunulan delillerin istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli olup olmadığı konusunun değerlendirilmesi gerekir.
Yukarıda belirtilen nedenlerle eksik incelemeye dayalı olarak yazılı biçimde karar verilmesi isabetli değildir.
SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 20.01.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.