Esas No: 2010/12225
Karar No: 2011/223
Karar Tarihi: 20.1.2011
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2010/12225 Esas 2011/223 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili davalılardan ...’in müvekkiline olan vergi borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendisine ait taşınmazdaki payını kızı olan diğer davalıya sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece davalıların baba kız olmaları nedeniyle davanın kabulüne ve hisse satışına ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dosya arasındaki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 6183 sayılı yasanın 28/1 maddesi uyarınca yapılan tasarrufların bağışlama hükmünde olup iptale tabi olmalarına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde değildir reddine.
2)Davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; HUMK.nun 388/son. maddesi uyarınca hüküm fıkrasında istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Somut olayda davacı vekili dava dilekçesinde dava konusu edilen taşınmazın borçlu davalı ... tarafından kızı olan davalı ... ’a 03.07.2007 tarihinde yapılan satışa ilişkin tasarrufun iptalini talep etmiştir. Getirtilen tapu kaydının incelenmesinden aynı taşınmazın önce 04.05.2007 tarihinde 1/10 (4/40) payının borçlu davalı ... tarafından diğer davalı ... a satıldığı, daha sonra 03.07.2007 tarihinde 4/40 payında yine borçlu davalı ... tarafından davalı ...’e satıldığı anlaşılmıştır. Ancak mahkemece iptali talep edilen 03.07.2007 tarihli satış işlemi olduğu halde talep aşılarak ve tarih belirtilmeden davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece dava dilekçesindeki taleple bağlı kalınarak hangi tasarrufun iptaline karar verildiğinin hüküm fıkrasında açıkça belirtilmesi gerekirken infaz sırasında tereddüt uyandıracak şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru bulunmamış hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... "a geri verilmesine 20.1.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.