17. Hukuk Dairesi 2010/11792 E. , 2011/138 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki istihkak iddiasının reddi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı borçlu tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı alacaklı vekili, Korkuteli İcra Müdürlüğünün 2008/344 Esas sayılı dosyasından, borçluya ait trafo ve 5 adet elektrik direğinin 02.05.2008 tarihinde yapılan haczi sırasında davalı 3.kişi lehine istihkak iddiasında bulunulduğunu belirterek, İİK”nun 99. maddesine dayalı olarak 3.kişinin istihkak iddiasının reddini ve açılan davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı 3.kişi, trafonun bulunduğu yerin borçlu tarafından kiralandığını, ancak kira borcu ödenmeyince bu borcu karşılık trafo ve direklerin 3.kişiye fatura edildiğini ve haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı borçlu şirket yetkisilisi, dava konusu malların kira borcuna karşılık davalı 3.kişiye fatura edildiğini belirtmiştir.
Mahkemece,hacizli trafo ve elektrik direklerinin aboneliğinin borçlu adına olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı borçlu tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, alacaklının İİK’nun 99.maddesine dayalı olarak açtığı 3.kişinin istihkak iddiasının reddine ilişkindir.
İstihkak davalarının görülebilmesi için genel dava koşullarının varlığı dışında, özel bir dava koşulu olarak geçerli bir haczin varlığı gerekmektedir.
Davanın konusu takibin dayanağını, alacaklının kira borcuna karşılık yasadan kaynaklanan hapis hakkını kullanılması oluşturmaktadır.(BK’nun267.ve 281.maddesi)Bu na göre icra memurunca borçluya ait mallar tesbit edilmiş ve hapis hakkı taşınır rehni sayıldığından (İİK’nun 23) kiralayan kendisine verilen yasal süresi içerisinde taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatmıştır. (İİK’nun 145) İİK’nun 45. maddesinde belirtilen alacağı rehinle temin edilmiş olan alacaklının alacağını cebri icra yolu ile almak istemesi halinde ilk önce rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmak zorunda olmasının istisnalarından biride kiralayanın hapis hakkına rağmen dilerse borçlusu kiracı hakkında haciz veya genel iflas yolu ile takip yapabilmesidir. (İİK’nun 23) Somut olayda kiralayan davacı alacaklı taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile takibi seçmiştir. Bundan sonra yapılması gereken anılan takip yolu ile ilgili usulün uygulanmasıdır. Bu takip yolunda haciz ancak İİK’nun 150/f maddesi göre geçici rehin açığı belgesinin verilmesi halinde yapılabilir. Yani rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip devam etmekte iken, rehnin satışı sonucu elde edilecek paranın rehin alacaklısının alacağına yetmeyeceği anlaşılırsa, alacaklı isterse icra dairesi kendisine geçici rehin açığı belgesi verilmesini isteyebilir ve bu belgeye dayanarak aynı takip dosyasından yeni bir haciz yolu ile takip yapmadan, alacağının rehinle karşılanmayacağı tahmin edilen kesimi için icra dairesinden borçlunun diğer mallarının haczini isteyebilir.
Dava konusu 02.05.2008 tarihli haciz, rehin açığı belgesi alınmadan kısaca yukarıda belirtilen prosedür uygulanmadan yapıldığından geçerli değildir.
Bu durumda dava ön koşulu olan geçerli bir haczin varlığından söz edilemeyeceğinden davanın koşulları oluşmadığından reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı borçlunun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı borçluya geri verilmesine 18.01.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.