Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2010/11477 Esas 2011/135 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/11477
Karar No: 2011/135
Karar Tarihi: 18.01.2011

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2010/11477 Esas 2011/135 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2010/11477 E.  ,  2011/135 K.

    "İçtihat Metni"

    Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı 3.kişi, Eşme İcra Müdürlüğünün 2008/335 Esas sayılı dosyasından, kendisinin borçlulardan ... ile yaptıkları tohur ortaklığı ve hayvan bakım sözleşmesi gereği bıraktığı 135 koyunun 15.09.2008 tarihinde haczedildiğini, belirterek, İİK”nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir.
    Davalı alacaklı vekili,davacının borçluların eniştesi olduğunu, sunulan sözleşmenin alacaklılardan mal kaçırma amacına yönelik olduğunu ve hacizli koyunların sözleşmede belirtilen koyunlar olduğu hususunun belirsiz olduğundan haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, haczin borçlu ... ’a ait evin bahçesinde bulunan ahırda ve anılan borçlu huzurunda gerçekleştiğinden İİK’nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin borçlu lehine olduğu, sunulan belgelerde belirtilen hayvan sayısının haczedilen koyun sayısına uymadığı gibi özelliklerinin de belirtilmemiş olduğundan, davacının bu karinenin aksine ispatlamadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi tarafından temyiz edilmiştir.
    1. Yerel Mahkeme, davacı 3.kişinin temyiz isteminin kanuni süre geçtikten sonra yapılması nedeniyle reddine karar vermiştir. Davacı bu kararı dahi temyiz etmiştir. O halde, bu yön üzerinde özellikle durulmalıdır. Hükmün, tefhiminin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 489. maddesinin yollamada bulunduğu aynı Kanunun 388. maddesindeki unsurları içerir biçimde yapılmadığından Yasada öngörülen 10 günlük temyiz süresinin geçtiğinden söz edilemez.
    Bu durumda, davacı 3.kişinin hükmü süresinde temyiz ettiği anlaşıldığından mahalli mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin 26.03.2010 tarihli ek kararının BOZULMASI ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432/son maddesi gereğince asıl hükmün temyizini amaçlayan temyiz itirazlarının incelenmesi gerekmiştir.
    2.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı 3.kişinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün onanması uygun görülmüştür.
    SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle mahkemenin 26.03.2010 tarihli ek kararının BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı, 3.kişinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1,25 TL kalan onama harcının temyiz eden davacı 3.kişiden alınmasına 18.01.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara