Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2010/12458 Esas 2011/79 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/12458
Karar No: 2011/79
Karar Tarihi: 18.1.2011

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2010/12458 Esas 2011/79 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı 3. kişi, menkullerin kendisine ait olduğunu belirterek haciz işleminin kaldırılmasını talep etmiştir. Ancak davalı alacaklı vekili yetki itirazı yapmıştır. Mahkeme, yetki itirazını öncelikle inceleyip sonuçlandırmalıdır. Somut olayda, yetki itirazının reddine ilişkin karar, duruşmada bulunmayan davalı vekiline tebliğ edilmeden yargılamaya devam edilmiştir. Bu nedenle hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri ise İİK 96 ve devamı, HUMK MD.224/11, HUMK MD.190-196, ve HUMK MD.225'dir.
17. Hukuk Dairesi         2010/12458 E.  ,  2011/79 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı 3. kişi vekili, İzmir 20. İcra Müdürlüğü’nün 2007/13763 Esas, Kütahya 2.İcra Müdürlüğünün 2007/668 talimat sayılı dosyasında 10.08.2007 tarihinde haczedilen menkullerin müvekkiline ait olduğunu belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasını dava ve talep etmiştir.
    Davalı alacaklı vekili, İzmir mahkemelerinin yetkili olduğunu, yetki itirazına ilişkin karar verildikten sonra beyanda bulunmak üzere cevap haklarının saklı tutulmasını savunmuştur.
    Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre; borçlu ... "un vergi mükellefi olmadığı, 2006 yılında bir süre davacı babasının yanında sigortalı olarak çalıştığı, halen başka bir işyerinde sigortalı olduğu, haciz yapılan işyerinin davacıya ait olup borçlu ile ilgisinin olmadığı gerekçesiyle davanın kabülüne karar verilmiş hüküm davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, davacı 3.kişi tarafından İİK 96 ve devamı maddeleri gereğince açılmış istihkak davasına ilişkindir.
    Yetki itirazı ilk itirazlardan olup hadise prosedürü içinde incelenir. Buna göre, yetki itirazı mahkemeye gelmeden yazılı olarak ileri sürülebileceğinden, davalının yetki itirazının incelendiği oturumda bulunmak zorunluluğu yoktur.(HUMK Md.224/11)Mahkeme, davalı gelmese dahi yetki itirazını öncelikle ve esasa girişilmeden önce inceleyip sonuçlandırır.(HUMK.md.190-196)Yetki itirazının reddine karar verilmiş ise,bu kararın oturumda bulunmayan davalıya tebliği gerekir.(HUMK.md.225)Bu suretle mahkeme, hem yetki itirazına ilişkin kararını davalıya bildirmiş, hem de esasa ilişkin yargılamanın yapılacağı oturuma davalıyı davet etmiş olur.(HGK.30.04.1997,2/990-362) Somut olayda ,yetki itirazının reddine ilişkin karar, duruşmada bulunmayan davalı vekiline tebliğ edilmeden mahkemece yargılamaya devam edilerek davanın esası hakkında karar verilmesi savunma hakkını kısıtlayıcı ve hükmün sonucuna etkili olabilecek nitelikte bir usul hatası olduğundan hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 18.1.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara