Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2010/879 Esas 2010/4997 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/879
Karar No: 2010/4997
Karar Tarihi: 27.4.2010

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2010/879 Esas 2010/4997 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülen paydaşlığın giderilmesi davasında, davalılar tarafından temyiz edilen karar incelendi. Taşınmazların paylaştırılamayacak durumda olduğundan satış kararı verildiği belirtildi. Temyiz eden davalıların isabetsizlik bulunmadığı ancak muhdesatın paylaştırılması konusunda nedeni açıklanmayan bir hata yapıldığı ifade edildi. Satış bedelinin taraflar arasındaki pay oranlarına göre değil, davacının muhdesatlarına ait olduğuna dair bir delil olmamasına rağmen davacı yararına oran kurularak dağıtılması hatalı bulundu ve hüküm bozuldu.
Kanun maddeleri: Türk Medeni Kanunu, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2010/879 E.  ,  2010/4997 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar bir kısım davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Uyuşmazlık, ... ve ... parsel No’lu taşınmazların paydaşlığının giderilmesine ilişkindir. Mahkemece taşınmazların üzerindeki muhdesatın davacıya ait olduğunun kabulü ile davacı yararına oran kurulmak suretiyle satılarak paydaşlığın giderilmesine karar verilmesi üzerine hüküm davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller takdir edilerek karar verilmiş olmasına, takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına ve taşınmazların yüzölçümü, cinsi, pay ve paydaş sayısı ile imar durumu itibariyle aynen bölünerek paylaştırılmalarına olanak bulunmamasına nazaran satış kararı verilmesinde bir usulsüzlük olmamasına, taşınmazlara satış aşamasında yeniden değer takdir edilebileceğine göre temyiz eden davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Temyiz eden davalıların satış parasının paylaştırılmasına ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
    Davacı vekili, dava dilekçesinde, dava konusu edilen ... ve ... No’lu parsellere tarafların birlikte malik olduklarını, anlaşarak ortak mülkiyeti sona erdiremediklerini, paydaş sayısı, pay oranları ve taşınmazların alanına göre aynen bölünmelerinin de mümkün olmadığını, dava konusu taşınmazların imar uygulamasından önce geldi parseldeki davacının payının karşılığı olarak kullanımında iken üzerine bina ve akaryakıt istasyonu yapıldığını, bu nedenle satış bedelinin dağıtılmasında davacı yararına oran kurulması gerektiğini belirterek, taşınmazların satışı suretiyle paydaşlığın giderilmesini talep etmiştir. Duruşmalara katılan davalılar davayı kabul etmediklerini, taşınmazların satışını istemediklerini beyan etmişlerdir.
    Paydaşlığın satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs. gibi bütünleyici parça ( muhdesat ) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta tüm paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa, bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza, ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara dağıtılır.
    Bütünleyici parçanın (muhdesatın) arzın paydaşlarına değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay verme mümkün değildir.
    Olayımıza gelince; dava konusu edilen ve satışına karar verilen ... ve ... No’lu parseller üzerinde yer alan akaryakıt istasyonu ve müştemilatı niteliğindeki yapıların davacıya ait olduğu konusunda tapuda şerh ve taraflar arasında ittifak bulunmamaktadır. Buna rağmen mahkemece satış kararı verilirken satış bedelinin tapu kaydındaki ve mirasçılık belgesindeki payları oranında taraflara aidiyetine karar verilmesi gerekirken anılan muhdesatların davacıya ait olduğundan hareketle davacı yararına oran kurularak satış bedelinin bölüştürülmesine karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Hükmü temyiz eden davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün yukarda (2) No’lu bentte yazılı nedenlerle BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 27.4.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara