Esas No: 2012/6920
Karar No: 2012/7928
Karar Tarihi: 25.06.2012
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2012/6920 Esas 2012/7928 Karar Sayılı İlamı
- ISTIHKAK DAVASI
- HACZIN KALDIRILMASI
- ÖRTÜLÜ IŞ YERI DEVRI
- İCRA VE İFLAS KANUNU (2004) Madde 97/a
"İçtihat Metni"
ÖZET: DAVA KONUSU HACZİN ÖDEME EMRİNİN TEBLİĞ EDİLDİĞİ YERDE YAPILMASI, ÜÇÜNCÜ KİŞİNİN BORÇLUNUN YANINDA SİGORTALI OLARAK ÇALIŞIRKEN AYNI YERDE VE AYNI İŞ KOLUNDA FAALİYET GÖSTERMEK ÜZERE ÜÇ KATLI BİR İŞ YERİ AÇMASI, ÜÇÜNCÜ KİŞİNİN BURADAKİ FAALİYETİNE TAKİBE KONU ÇEK TARİHİNDEN BİR AY KADAR ÖNCE BAŞLAMASI, BORÇLUNUN ŞİRKETTEKİ PAYINI ÇEK TARİHİNDEN SONRA DEVRETMESİ DİKKATE ALINDIĞINDA MÜLKİYET KARİNESİNİN ALACAKLI YARARINA OLDUĞUNUN KABULÜ GEREKİR. KARİNENİN AKSİNİ İSPAT ETMEKLE YÜKÜMLÜ OLAN ÜÇÜNCÜ KİŞİNİN MAHCUZLARA İLİŞKİN SUNDUĞU FATURALARDAN SADECE BİR TANESİ ÇEK TARİHİNDEN ÖNCE DİĞERLERİNİN TAMAMI İSE ÇEK TARİHİNDEN SONRA DÜZENLENMİŞ OLUP, HİÇBİR AYIRT EDİCİ ÖZELLİK İÇERMEDİĞİNDEN MAHCUZLARLA KARŞILAŞTIRILMASI DA MÜMKÜN OLMADIĞINDAN İSTİHKAK İDDİASI KANITLANAMAMIŞTIR. BORÇLUNUN YANINDA SİGORTALI ÇALIŞAN ÜÇÜNCÜ KİŞİNİN ÇEK TARİHİNDEN KISA BİR SÜRE ÖNCE BORÇLUNUN İŞ YERİNDE VE AYNI İŞ KOLUNDA FAALİYETE BAŞLAMASI ALACAKLIDAN MAL KAÇIRMAYA YÖNELİK ÖRTÜLÜ İŞ YERİ DEVRİ OLARAK KABUL EDİLMELİDİR.
Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacı (üçüncü kişi) vekili, İstanbul 3. İcra Müdürlüğü’nün 2010/15441 sayılı Takip dosyasından yazılan talimat uyarınca, Denizli 1. İcra Müdür-lüğü’nün 2010/249 sayılı Talimat dosyasında yapılan 15.07.2010 günlü hacze konu menkullerin davacı üçüncü kişiye ait faturalı eşyalar olduğunu, borçlu ile ilgisinin bulunmadığını, haciz adresindeki iş yerinin boş olarak mülk sahibinden kiralandığını, aynı yerde daha önce dava ve takip dışı O… Giyim Tekstil Ltd. Şti.nin faaliyet gösterdiğini, mülkiyet karinesinin üçüncü kişi yararına olduğunu, karinenin aksinin alacaklı tarafça kanıtlanması gerektiğini belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı (alacaklı) vekili, dava konusu haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği yerde yapıldığını, üçüncü kişinin borçlunun yanında sigortalı olarak çalışırken aynı yerde ve aynı iş kolunda faaliyet göstermek üzere üç katlı bir iş yeri açmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının borçlu ile aynı unvanı kullandığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı (borçlu), usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği yerde yapılmasına rağmen iş yeri açma ruhsatı ve vergi levhasına göre burasının üçüncü kişi adına kayıtlı olması nedeni ile haczin İİK’nın 99. maddesi gereğince yapıldığının kabul edilmesi gerektiği, mülkiyet karinesinin üçüncü kişi yararına olduğu, alacaklının karinenin aksini ispatla yükümlü olduğunu, borçlunun haciz adresini 2010 yılı içerisinde tahliye ettiği, davacının bu yeri boş olarak kiraladığı, sunduğu faturaların da üçüncü kişinin ticari kayıtlarında yer aldığının bilirkişi incelemesi ile tespit edildiği” gerekçesi ile davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nın 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir.
Dava konusu haciz, ödeme emrinin tebliğ edildiği yerde yapılmıştır. Üçüncü kişi buradaki faaliyetine takibe konu çek tarihinden bir ay kadar önce başlamıştır ve SGK’nın kayıtlarına göre 2008/12-2010/1 dönemleri arasında takip borçlusunun kurucu ortağı olduğu O… Tekstil Ltd. Şti.’nin çalışanıdır.
Bununla birlikte borçlu adı geçen şirketteki payını yine çek tarihinden sonra devretmiştir ve diğer kurucu ortaklarla da kardeştir. Bunlardan bir tanesi borçlu ile aynı gün diğeri ise çek tarihinden bir iki gün önce ortaklıktan ayrılmıştır.
Kaldı ki çeklerin ileri tarihli olarak düzenlenmesi ticari yaşam içinde sıklıkla karşılaşılan bir durumdur.
Somut olayda, İİK’nın 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğunun kabulü gerekir.
Karinenin aksini ispat etmekle yükümlü olan üçüncü kişinin mahcuzlara ilişkin sunduğu faturalardan sadece bir tanesi çek tarihinden önce diğerlerinin tamamı ise çek tarihinden sonra düzenlenmiş olup hiçbir ayırt edici özellik içermediğinden mahcuzlarla karşılaştırılması da mümkün değildir. İstihkak iddiası kanıtlanamamıştır. Bunun yanı sıra, borçlunun yanında sigortalı olarak çalışan üçüncü kişinin çek tarihinden kısa bir süre önce borçlunun iş yerinde ve aynı iş kolunda faaliyete başlaması alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik örtülü iş yeri devri olarak da kabul edilmelidir.
Davanın reddi yerine oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile kabulüne yönelik yazılı biçimde hüküm kurulması isabetli olmamıştır.
S o n u ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 25.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.