Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2010/1710 Esas 2010/4944 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/1710
Karar No: 2010/4944
Karar Tarihi: 26.4.2010

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2010/1710 Esas 2010/4944 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalıya satılan payın önalım hakkı nedeniyle iptali ve tescili istemiyle açılan davada, mahkeme davacı lehine karar vermiştir. Ancak payın elbirliği mülkiyetinde olduğu, diğer ortakların muvafakatının sağlanması veya terekeye temsilci atanması gerektiği belirtilerek, kararın bozulmasına karar verilmiştir. Kararda ise İçtihadı Birleştirme Kararı'nın (3/2 sayılı) ve Türk Medeni Kanunu'nun (640. madde) hükümleri vurgulanmıştır.
İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, önalım hakkının kullanılmasında davacının dayandığı pay elbirliği mülkiyetine konu ise tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekir. Muvafakat sağlanamazsa Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi gereği miras bırakanın terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verilir. Temsilci davacı dışında biri olursa davacının sıfatı biter, davayı temsilci takip eder.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2010/1710 E.  ,  2010/4944 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı önalım davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, önalım hakkı nedeniyle davalıya satılan payın iptali ve tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile davalı adına kayıtlı payın tapu kaydının iptaline, davacı adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili, davacı ..."ın murisi ve babası ... ve murisi babaannesi ..."ın mirasçısı olup müştereken paydaşı bulunduğunu, dava konusu ... nolu parselde bulunan .../... payın 13.10.2006 tarihinde 400.000-TL bedel ile davalıya satıldığını, bu parsel hakkında ortaklığın giderilmesi davası açıldığı zaman satıştan haberdar olduğunu bildirerek pay satışının iptaline ve adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, taşınmazın tamamını satın almak istediğini tüm paydaşlara bildirdikten sonra payı satın aldığını, kötü niyetli olarak süresinde açılmayan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının mirasçılık belgesine göre ... mirasçısı olduğu, davanın yasal süresinde açıldığı kabul edilerek dava konusu 1170/1920 payın satışının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
    Önalım hakkının kullanılmasında davacının dayandığı pay elbirliği mülkiyetine konu ise tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekir. Çünkü bu gibi hallerde 11.10.1982 gün 3/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın tereke adına açıldığının kabulü gerekir. Muvafakat duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunmakla veya imzası noterce onaylı muvafakat belgesi ibraz edilmesi suretiyle yahut davacı adına davayı takip eden avukata vekalet verilmesi ile sağlanabilir. Bu yolda ortakların tümünün muvafakatı sağlanamazsa Türk Medeni Kanununun 640.maddesi hükmü uyarınca miras bırakanın terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verilir. Temsilci davacı dışında biri olursa davacının sıfatı biter davayı temsilci takip eder. Dava hakkına ilişkin olan bu hususun hakim tarafından kendiliğinden öncelikle nazara alınması gerekir.
    Olayımızda; davaya konu önalım hakkına ilişkin payın bulunduğu ... nolu parsele ait tapu kaydının incelenmesinde, davacının müstakil pay sahibi olmadığı, miras bırakanları ... ve .... adına kayıtlı elbirliği mülkiyetine konu payın bulunduğu, miras bırakan ... ’ın mirasçılık belgesine göre davacıdan başka ..., ..., ..., ... isimli mirasçılarının miras bırakan ..."ın mirasçılık belgesine göre ise davacı ... dışında ..., ..., ..., ..., ... ve ... isimli mirasçılarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, yukarıdaki esaslar göz önünde bulundurularak, davacıya elbirliği mülkiyetine konu payın diğer paydaşlarının davaya muvafakatlarının sağlanması, muvafakatları sağlanamaz ise, terekeye temsilci atanması için önel verilmesi bundan sonra davaya devam olunarak, işin esasının incelenip karar verilmesi gerektiği ve ayrıca davacının adının kararda farklı yazılmış olması, miras bırakanların soyadlarının tapu kaydı, mirasçılık belgesi ve nüfus kayıt örneklerinde farklı farklı olması nedeni ile bu husus düzeltilmesi için davacıya süre verilmeden ve soyadlarındaki bu farklılık giderilmeden ve son olarak da dava dilekçesinde davacı vekilinin .../... payın iptalini istediği, ancak satışa konu payın .../... olması nedeni ile farklılığın nereden kaynaklandığı araştırılmadan karar verilmiş olması doğru değildir.
    Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek bulunmadığına ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 26.4.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara