Resmi belgede sahtecilik - mala zarar verme - suç eşyasını satın alma - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/2814 Esas 2015/4406 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/2814
Karar No: 2015/4406
Karar Tarihi: 02.11.2015

Resmi belgede sahtecilik - mala zarar verme - suç eşyasını satın alma - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/2814 Esas 2015/4406 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İzmir 11. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2008/348(E) ve 2011/541(K) sayılı dosyasında, sanığın resmi belgede sahtecilik, mala zarar verme ve suç eşyasını satın alma suçlarından yargılandığı belirtiliyor. Kararda, kovuşturma evresinde sanıktan şikayetçi olan ve katılma hakkı hatırlatılmayan şikayetçinin yasa yollarına başvurma hakkı olduğu ifade ediliyor. Toplanan delillerin incelenmesi sonucunda sanığın suçunun sübutu kabul edilerek, verilen hükümlerde isabetsizlik bulunmadığı belirtiliyor ve hükümlerin onaylanmasına karar veriliyor. Ancak, araçlarda yapılan şase ve motor numarası değişikliklerinin belgelerde sahtecilik suçu oluşturup oluşturmayacağı tartışması üzerine, diğer hakimlerin görüşüne muhalefet eden bir karşı oy yazısı yer almaktadır.
Kararda geçen kanun maddeleri şöyledir:
- 5271 sayılı CMK 260/1. madde ve fıkrası: Şikayet hakkı ve yasa yollarına başvurma hakkı
- 5271 sayılı CMK 237/2 madde: Katılma kararı
- Dolandırıcılık suçu için Türk Ceza Kanunu'nun 157. maddesi
- 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve sahte plakalara ilişkin Türk Ceza Kanunu'nun 208. maddesi
21. Ceza Dairesi         2015/2814 E.  ,  2015/4406 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 11 - 2012/12360
    MAHKEMESİ : İzmir 11. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 06/10/2011
    NUMARASI : 2008/348 (E) ve 2011/541 (K)
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, mala zarar verme, suç eşyasını satın alma

    Katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olan ve kovuşturma evresinde sanıktan şikayetçi olduğunu beyan ettiği halde usulüne uygun olarak davaya katılma hakkı hatırlatılmayan şikayetçinin, 5271 sayılı CMK’nun 260/1. madde ve fıkrası uyarınca yasa yollarına başvurma hakkı bulunduğu belirlenerek ve aynı Yasanın 237/2 maddesi gereğince katılma kararı verilerek yapılan incelemede;
    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 02.11.2015 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY YAZISI

    Dairemizin 2015/2814 esas, 2015/4406 karar sayılı ilamında muhalefet konusu olan olay, ruhsatta değişiklik yapılmaksızın araç şase ve motorların üzerindeki şase ve motor numaralarında değişiklik yapılması durumunda bunun belgede sahtecilik suçunu oluşturup oluşturmacağıdır.
    Öncelikle belge nedir ve araçların motor ve şase numaralarında değişiklik yapılmasının belgede sahtecilik suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin hususu üzerinde durmak gerekir.
    Yargıtay kararlarında Belge: “hukuki bir hüküm ifade eden bir hakkın doğmasına ya da ortadan kalkmasına yarayan yazılar” olarak belirtilmiştir.
    Öğretide ise taşınabilen bir şey üzerine yazılıp da bir kimliği olan ve hukuki hüküm ifade eden, bir olayı ispata yarayan yazılar “belge” olarak nitelendirilmiştir. Yine öğretide, ceza hukuku yönünden varaka (yani belge), olayları nakleden veya irade beyanlarını içeren ve bir kimse tarafından oluşturulan her türlü yazılı belge olarak ifade edilmiştir.
    Bu tanımlar ve Yargıtay kararlarından hareketle sahtecilik suçları yönünden bir belge (varaka) den bahsedebilmek için şu hususların bulunması gerekmektedir.
    Belge, taşınır ve yazılı olmalıdır. Yazının kanıt oluşturabilmesi için anlamlı bir içeriğinin bulunması gerekir. Yine yazının kim, kimler ya da hangi makama ait olduğu belli olmalıdır içinde bulunduğu hukuk düzeninde hukuksal bir önem ve etkiye sahip olmalıdır. Biçim koşulları bakımından sakatlık göstermemelidir yani içerik yönünden sakat ve temelsiz olmamalıdır. Belge niteliğini taşıyan yazıların geçici ve sonradan alınması olanaklı biçimde bir taşınmazın üzerine veya araca takılması ve yapıştırılması belge olma niteliğini kaybettirmez.
    Bu noktada araç motor ve şase numaralarının takılan yapıştırılan bir belge olduğu iddia edilebilir ise de;
    Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere belge, hukuki bir hüküm ifade eden, bir hakkın doğmasına veya ortadan kalkmasına yada bir olayın kanıtlanmasına yarayan ve olayları nakleden irade beyanları olduğuna göre, hakkın kendisinin henüz ortada olmadığı veya bulunmadığı zaman ve ortamlarda aracın varlığına işaret etmesi nedeniyle, malın üzerine ondan ayrılamaz bir biçimde yazılmış, ayrıldığı zaman tek başına hüküm ifade etmeyecek yazıların belge olarak nitelendirilmesi doğru olmayacaktır. Çünkü bunların resmi merciler önüne, üzerine yapıştırıldıkları şeyden ayrı olarak taşınmaları fiilen mümkün değildir.
    Şase ve motor neredeyse numaralarınında üzerlerinde olması gerekir, bunların kesilip, sökülerek aracı temsilen resmi merciler önüne ispat aracı olarak çıkarılması mümkün değildir. Bu işlevi araç ruhsatı yerine getirmektedir, o nedenle değiştirilmemiş ve geçerli bir araç ruhsatına uymayan motor ve şase değişikliği sahteciliğin değil dolandırıcılık suçunun unsurlarını oluşturacaktır. Yüksek Yargıtay"ın 6 ve 11. Ceza Dairelerinin eski yerleşik kararlarıda bu yöndedir.
    Araçların üretimi sırasında ve henüz araç kimliğini kazanmadan önce motor ve şaselerine yerleştirilen numaralarının ayrılması mümkün olmadığından, ayrıldıkları zamanda kendilerine yüklenen anlamı ve değeri kaybedecekleri için yukarıdaki tanımlarda belirtilen şekilde belge niteliğinde tanımlanamazlar.
    Yani aracın motor ve şasesinin numaralarının orijinal olup olmadığı bizzat araç tümden kontrol edilerek tespit edilebileceğinden aracın olmadığı ortamlarda ise bu işlevi araç ruhsatı yerine getirdiğinden araç motor ve şaselerinde yazılı numaralar taşınabilir olarak resmi mercilere sunulamayacağından kanunun belirttiği anlamda belge olarak nitelendirilmesinin doğru olmayacağı kanaatindeyiz.
    Bu tespitler doğrultusunda olay değerlendirildiğinde sanıkların sahibinin rızası dışında elinden çıkmış olan araca başka bir aracın şasesini keserek kaynak yapmak ve motorunu yüklemek suretiyle, başka aracın ruhsatı ile (yani ruhsatta her hangi bir değişiklik yapılmaksızın) trafiğe çıkarmaktan ibaret eylemlerinin mercilere sunulacak belgelerde herhangi bir değişiklik yapılmaması nedeniyle belgede sahtecilik suçunun unsurlarının oluşmadığı, koşullarının bulunması halinde dolandırıcılık veya 2918 sayılı Kanuna aykırılık suçlarının oluşabileceği kanaatiyle sayın çoğunluğun görüşlerine katılmamaktayız.









    Hemen Ara