Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2018/5419 Esas 2020/4961 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5419
Karar No: 2020/4961
Karar Tarihi: 22.06.2020

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2018/5419 Esas 2020/4961 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, davalıların kendisine satmış oldukları konutta tapu devrinin yapılmaması ve inşaatın hiç başlamaması sebebiyle davalıların sebepsiz zenginleştiğini iddia ederek iade talebinde bulunmuştur. Ancak, yerel mahkeme davanın reddine karar vermiştir. Davacı, yerel mahkemenin verdiği kararı temyiz etmiştir. Yargıtay ise yerel mahkeme kararını bozmuştur çünkü hükmün gerekçeli olarak yazılmaması Anayasa'nın 36. maddesi ve HMK'nın 297. maddesi tarafından adaletsiz olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle, davacının iade talebinin yeniden ele alınması gerekmektedir.
Kanun Maddeleri: Anayasa'nın 141/III maddesi, Anayasa'nın 36. maddesi, 6100 sayılı HMK'nın 297. maddesi ve HUMK'nun 440/I maddesi.
13. Hukuk Dairesi         2018/5419 E.  ,  2020/4961 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, davalılar ile dava dışı arsa sahibi ... arasında düzenlenen ... 2. Noterliğinin 30.01.2009 tarihli Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi uyarınca inşa edilecek konutlardan bir adet bağımsız bölümü, dava dışı ... ve davalıların satıcı sıfatı ile imzaladıkları 10.08.2010 tarihli daire satış sözleşmesi uyarınca satın aldığını, satım bedeline mahsuben peşinat olarak 90.000,00 TL"nin nakden ve defaten davalılara ödendiğini, ancak tapuda devir yapılmadığı gibi inşaata hiç başlanmadığını, davalılar ile dava dışı ... ... arasında bina inşa etmek hususunda adi ortaklık söz konusu olduğunu ve ortaklıkta her birinin eşit pay sahibi olduğunu, bu nedenle ortaklıkta eşit pay sahibi olan dava dışı ..."nun 1/3 payı düşüldüğünde davalıların 60.000,00 TL için sebepsiz zenginleştiklerini, bu bedelin iadesi için davalılar hakkında başlattığı takibin davalıların haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Eldeki davada, davalıların yüklenici, davacının da konut satın alan tüketici sıfatı ile imzaladığı iddia olunan sözleşmeden kaynaklı olarak verilen satış bedelinin iadesi amacı ile başlatılan takibe vaki itirazın iptali istenmektedir.
    Anayasanın 141/III maddesi uyarınca mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Yargılama makamları iddia ve savunmayı, taraflarca gösterilen delilleri gereği gibi incelemek ve ulaştıkları sonucu ikna edici bir gerekçeyle kararlarına yansıtmak zorundadırlar. Aksi bir durum, adil bir yargılama yapılmadığını gösterir. Mahkeme kararlarındaki gerekçesizlik Anayasa"nın 36. maddesinde tanımlanan "adil yargılanma hakkı"nın ihlalidir. 6100 sayılı HMK 297 maddesi gereğince de; hükümde, tarafların iddia ve savunmalarının özeti anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerinin yer alacağı, belirtildikten sonra, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekli olduğu belirtilmiştir.
    Hal böyle olunca, yukarıdaki açıklamalara göre gerekçeli kararda iddia ve savunmalar yeterince açıklanmadığı gibi, sonuca nasıl ulaşıldığı da açık değildir. İncelenen mahkeme kararında, gerekçe bulunmadığı anlaşılmakla, usulün 297. maddesine aykırı olarak yazılı biçimde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    2- Bozma sebebine göre davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte bozma sebebine göre davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara