Esas No: 2019/14328
Karar No: 2020/210
Karar Tarihi: 07.01.2020
Hırsızlık - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2019/14328 Esas 2020/210 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/2. fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanunu"nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerekirken, sanığın yokluğunda verilen hükmün son bildirdiği adres olan "... Mahallesi, ... Caddesi, No:60..." adresi yerine "... Mahallesi, 47. Sokak. No:23..." adresine çıkartıldığı, tebligatın bila tebliğ iade edilmesi üzerine doğrudan, mernis adresi olan "... Mahallesi, ... Caddesi, No:60..." adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre tebliğ yapıldığı ve son olarak yine mernis adresine bu kez Tebligat Kanunun 35. maddesine göre yeniden tebligat çıkartıldığının anlaşılması karşısında yapılan karar tebliği işlemlerinin geçersiz olduğu, bu nedenle sanığın eski hale getirme istemli temyiz isteminin süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığın adli sicil kaydında yer alan ... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.06.2009 tarihli ve 2008/537 Esas - 2009/370 Karar sayılı ilamına konu hırsızlık suçundan aldığı mahkumiyet hükmü tekerrüre esas alınarak, sanık hakkında TCK"nın 58. maddesi uygulanmış ise de; 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Yasa"nın 34.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253.maddesi ile uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup, sanığın eylemine uyan TCK"nın 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığı ve adli sicil kaydına göre uzlaşma kapsamına alınmayan başkaca tekerrüre esas nitelikte mahkumiyetinin bulunmadığı nazara alındığında, tekerrüre esas alınan bu ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılarak sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin ve 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Bozma üzerine yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün ONANMASINA, 07.01.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.