Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/2759 Esas 2015/4373 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/2759
Karar No: 2015/4373
Karar Tarihi: 02.11.2015

Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/2759 Esas 2015/4373 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Nevşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde, özel belgede sahtecilik suçuyla ilgili olarak açılan davada, sanıkların beraat hükümleri onanmış ve diğer sanıklar hakkında ise özel hüküm niteliğinde olan Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesi dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Bu sebeple karar bozulmuştur. Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesi kişinin bilgisi ve rızası dışında yapılan abonelik tesislerinin kullanılamayacağını belirtir. Bu kanun maddesine uymayan hükümler bozulabilir.
21. Ceza Dairesi         2015/2759 E.  ,  2015/4373 K.
"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 11 - 2012/26646
MAHKEMESİ : Nevşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 22/09/2011
NUMARASI : 2010/647 (E) ve 2011/350 (K)
SUÇ : Özel belgede sahtecilik

I- Katılanın, sanıklar ............ ve .......... hakkında kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı mahkemece dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılanın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
II- Sanıklar ........ ve ........ hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarına gelince;
1- ...................... bayiisi sahibi olan sanık ......."in, haklarında beraat kararı verilen diğer sanıklar .......... ve ......... ile birlikte hareket edip katılanın kimlik bilgilerini kullanarak suça konu sahte abonelik sözleşmesini tanzim ettirdiği, sanık ..........."ın ise bu sözleşmeye dayanılarak çıkartılan telefon hattının sahteliğini bilerek satın alıp kullandığı iddiasıyla açılan kamu davasında, sanık ........."in; sahibi olduğu telefon bayisisinin ana bayi olduğunu, altında çalışan bir çok alt bayii bulunduğunu, bu alt bayilerden gelen abonelik sözleşmelerini aktive ettiklerini, yetkilisi olduğu bayii tarafından katılan adına verilmiş herhangi bir hat bulunmadığını savunması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından, abonelik sözleşmesi tanzim edilirken ibraz edilen ve bir örneği dosya içinde bulunan nüfus cüzdanı fotokopisi üzerindeki resmin mağdura aidiyeti araştırılıp sözleşme düzenlenirken sahte kimlik kullanılıp kullanılmadığının belirlenmesi, ilgili GSM şirketinden suça konu bireysel abonelik sözleşmesini düzenleyen bayii sorulup gelen cevabi yazıya göre bu bayiinin sanık ......."in yetkilisi olduğu ..................... olmadığının anlaşılması halinde tespiti yapılan bu bayiinin suç tarihindeki yetkilisi ve çalışanlarının olaya ilişkin beyanlarının alınması, gerektiğinde suça konu belgedeki yazı ve imzaların bu kişilerin eli ürünü olup olmadığın konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip sanıklar ......... ve ..............."ın hukuki durumlarının tayin ve takdiri yerine eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırı,
2- Eylemlerinin sübutu halinde; hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini yerine yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.11.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.

Hemen Ara