Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2010/405 Esas 2010/4763 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/405
Karar No: 2010/4763
Karar Tarihi: 21.4.2010

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2010/405 Esas 2010/4763 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı, kira sözleşmesinin feshine rağmen tahliye edilmediği gerekçesiyle açılan dava sonucunda hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Ancak Borçlar Kanunu’na göre süresiz sözleşmelerde feshi ihbar süresi üç ay önceden kiracıya tebliğ ettirilmesi ve o dönem sonunda dava açılması gerektiği belirtilmektedir. Davacının tebliğ ettirdiği feshi ihbar ihtarnamesi altı aylık dönemin sonundan üç ay öncesini kapsamadığından davanın açıldığı tarih itibariyle süresinde olmadığı ortaya çıkmıştır. Mahkeme de bu gerekçeyle davanın reddine karar vermiştir.
Kanun Maddeleri: Borçlar Kanunu 262. ve 263. maddeleri, 6570 Sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2010/405 E.  ,  2010/4763 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş ancak dosya niteliği itibariyle duruşmaya tabi olmadığından duruşma isteğinin reddine karar verildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Uyuşmazlık, feshi ihbar nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, dava dilekçesinde davalının 01.05.1998 tarihli kira sözleşmesi ile kiracı olduğu arsa niteliğindeki kiralananın feshi ihbara rağmen tahliye edilmediğini ileri sürerek üzerindeki hafif inşaatın kaldırılarak boş olarak teslimine karar verilmesini istemiş, davalı, dava konusu edilen kiralanan üzerindeki yapının davacının muvafakatıyla yapıldığını, taşınabilir nitelikte bulunmadığını, davalının ihtiyacı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Borçlar Kanunu’na tabi süresiz sözleşmelerde feshi ihbar süresi bu kanunun 262. maddesi hükmüne göre belirlenir. Anılan madde hükmü gereğince süresiz sözleşmelerde üç ay önceden kiracıya feshi ihbar tebliğ ettirilmesi ve o dönem sonunda dava açılması gerekir. Altı aylık dönemin birinde tebliğ ettirilen feshi ihbar ancak bu dönem sonunda dava açma hakkı verir. Bu feshi ihbar sonraki dönem için kullanılamaz. Borçlar Kanunu’nun kapsamına giren yerlerin tahliyesi için feshi ihbar yeterli olup başka sebep aramaya gerek yoktur.
    Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.05.1998 başlangıç 15.09.1998 bitim tarihli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede kiralananın arsa olduğu, üzerinde taşınabilir nitelikte büfe bulunduğu,kira süresi sonunda kiralananın boş olarak teslim edileceği, kira süresi sonunda taşınmaz üzerinde hiçbirşey bırakılmayacağı kararlaştırılmıştır. Bu haliyle kiralananın Borçlar Kanunu’nun adi kiraya ilişkin hükümlerine tabi olduğunun kabulü ile uyuşmazlığın bu kanun hükümlerine
    göre çözümlenmesi gerekir. Olayda 6570 Sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanma olanağı yoktur. Buna göre sözleşme 15.09.1998 tarihinden itibaren Borçlar Kanunu’nun 263. maddesi hükmü gereğince süresize dönüşmüş olup davacı tarafından 23.01.2009 tarihinde tebliğ edilen feshi ihbar ihtarnamesi altı aylık dönemin sonundan üç ay öncesini kapsamadığından 27.05.2009 tarihinde açılan dava süresinde değildir. Bu durumda mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 21.4.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara