Bütünleyici Parça - Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2003/4848 Esas 2003/4964 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2003/4848
Karar No: 2003/4964
Karar Tarihi: 30.6.2003

Bütünleyici Parça - Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2003/4848 Esas 2003/4964 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, bir mülkiyet ihtilafý konusudur ve paylaşım hakkındadır. Davacı, taşınmazın paylaştırılması veya satılması talebinde bulunmuştur. Davalı ise, taşınmazda bulunan kaçak binanın da dahil edilerek satılması gerektiğini savunmuştur. Mahkeme, taşınmazın satışına karar vermiş ancak bina hakkında dikkate alınması gereken hususlar tartışılmadan dağıtım kararı vermiştir. Bu nedenle, Yargıtay kararı, hükmün bozulmasına karar vermiştir.
4721 sayılı Turk Medeni Kanunu’nun 684. maddesi, taşınmazda bulunan bina, ağaç vb. bütünleyici parçaların arzın bütünleyici parçası sayıldığına dair hükümler içermektedir. Paylaşma satış yoluyla gerçekleştirilecekse, bütünleyici parçaların da satışa dahil edilmesi gerektiği belirtilmektedir. Ancak, bütün paydaşlar arasındaki anlaşmaya göre veya tapuda şerh varsa, bütünleyici parçanın ayrı bir değerinin belirlenmesi gerekmektedir. Bu durumda, satış bedeli paydaşlar arasında bölüştürülerek dağıtılmalıdır.

 

 

6. Hukuk Dairesi 2003/4848 E., 2003/4964 K.

6. Hukuk Dairesi 2003/4848 E., 2003/4964 K.

  • BÜTÜNLEYİCİ PARÇA

 

  • 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 684 ]

"İçtihat Metni"

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan paylaşma davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Dava, bir adet taşınmazın paylaştırılmasına ilişkindir. Mahkemece oran da kurularak taşınmazın satışına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı vekili, dava dilekçesinde, dava konusu edilen 14 No"lu parsel ve üzerindeki iki katlı binaya tarafların 1/2"şer pay oranında malik olduklarını, taşınmaz ortaklığını sürdürmelerinin mümkün bulunmadığını belirterek taşınmazın aynen bölünerek paylaştırılmasını, mümkün değil ise satışını talep etmiştir. Davalı vekili, taşınmaz üzerinde kaçak da olsa bir bina bulunduğunu ve bir değer ifade ettiğini, binanın davalı tarafından yaptırıldığını, davacının da kabul ettiğini, taşınmazın müştemilatlarıyla birlikte satılmasını savunmuştur.

Dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs. bütünleyici parça var ise bunlar Medeni Kanunun 684. maddesi gereğince arzın bütünleyici parçası sayılırlar. Paylaşmanın satış yoluyla yapılması halinde, bütünleyici parçanın arzla birlikte satılması gerekir. Ancak, bunların bir kısım paydaşlara aidiyeti konusunda tapuda şerh varsa veya bütün paydaşlar bu konuda ittifak ediyorlarsa ve bütünleyici parça arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa, o artışın tesbiti için arzın ve bütünleyici parçanın dava tarihi itibariyle ayrı ayrı değerleri saptanır, belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının, bütünleyici parçaya isabet ettiği hesaplanır. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranlar esas alınarak satış bedelinin bütünleyici parçaya isabet eden kısmının bütünleyici parça sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara dağıtılır.

Olayımızda; Taşınmaz üzerinde davalı tarafından yaptırıldığı uyuşmazlık konusu olmayan iki katlı bina hakkında, Ç.... Belediye Encümeni"nin binanın kaçak olduğuna ve yıkılması gerektiğine ilişkin 12.9.2002 tarihli kararı bulunmaktadır. Mahkemece, kaçak ve ruhsatsız yapılan binanın ana taşınmaz üzerinde ne şekilde bir değer artışı meydana getirdiği tartışılmadan, yazılı şekilde dağıtım kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.

Sonuç : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 30.6.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 

 

 

Hemen Ara