Esas No: 2013/52
Karar No: 2014/163
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2013/52 Esas 2014/163 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Yalova Ağır Ceza Mahkemesi, sanığın esrar elde etmek amacıyla kenevir ekmesi suçundan beraat etmesine karar verdi. Ancak Yargıtay 10. Ceza Dairesi bu kararı isabetsiz buldu ve bozdu. Yargıtay, sanığın suça konu kenevir bitkilerini ektiğine dair yeterli, kesin, inandırıcı ve her türlü şüpheden uzak delil olmadığını belirtti ve önceden izin alınması gereken kenevirin esrar elde etmek amacıyla ekilmesinin suç olarak düzenlendiğini hatırlattı. Dosya, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edildi.
Kanun maddeleri:
- 2313 sayılı Uyuşturucu Maddeleri Murakabesi Hakkında Kanunun 23. maddesi (münhasıran esrar elde etmek amacıyla kenevir ekimi yapan kişi bir yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır)
- ESRAR ELDE ETMEK İÇİN KENEVİR EKMEK
- UYUŞTURUCU MADDELERİN MURAKABESİ HAKKINDA KANUN (2313) Madde 23
"İçtihat Metni"
Esrar elde etmek amacıyla kenevir ekmek suçundan sanık Y.. K.."ın beraatına ilişkin, Yalova Ağır Ceza Mahkemesince verilen 15.05.2007 gün ve 221-80 sayılı hükmün Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 10. Ceza Dairesince 26.03.2012 gün ve 18821-6674 sayı ile;
“İhbar tutanağı, olay yeri tespit tutanağı, arama, el koyma ve yakalama tutanağı, olay yerinde yapılan keşif ve bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ile dosyadaki diğer bilgi ve belgelere göre; sanığın sübut bulan atılı eylemi nedeniyle mahkumiyeti yerine dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçelerle beraat kararı verilmesi" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 25.05.2012 gün ve 204584 sayı ile;
“Sanık hakkında 28.06.2006 tarihli isimsiz ihbar mektubu ile orman içine çok miktarda kenevir ektiğinin ihbar edilmesi üzerine, olay yerinde yapılan tespit sonucu, sanığın evinin karşısında bulunan ormanlık alan içerisindeki sahipsiz boş arazide, 4300 kök kenevirin ekildiğinin tesbit edildiği belirlenmiştir.
Sanık aşamalardaki tüm savunmalarında; suçlamayı kabul etmediğini, kenevirleri kendisinin ekmediğini beyan etmiş olup, yapılan keşifte sanığın evi ile kenevir bitkisi ekilen yerin arasının 100-150 metre olduğu, sanığa ait oya bitkisi bahçesi ile kendi evi arasında stabilize yolun geçtiği, oya bitkisi bahçesi ile kenevir ekili alan arasında dere yatağı olduğu, kenevir bitkisi ekilen yerle yol arasında 3,5-4 metre yükseklik farkı bulunduğu belirtilmiştir.
Sanığın suça konu kenevirleri ektiğine dair, bilirkişi raporundaki "tarlaya geçiş için sanığın evine gidilen yoldan geçilmesi gerektiği" yolundaki görüşten başka bir delil bulunmamaktadır. Ancak bu hususun tek başına sanığın suça konu kenevir bitkilerini ektiğini göstermeyeceği de aşikardır.
Ceza Genel Kurulunun duraksamasız uygulamasına göre, sanığın bir suçtan cezalandırılabilmesi için, suça konu kenevir bitkilerini ektiği hususunda hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde, cezalandırılmasına yeterli, kesin, inandırıcı ve her türlü şüpheden uzak delil bulunması gereklidir. Aksi halin kabulü ceza yargılamasının amacına aykırıdır" görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurarak, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmesi talebinde bulunmuştur.
CMK"nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 10. Ceza Dairesince 24.12.2012 gün ve 19372-18908 sayı ile; itirazın yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözülmesi gereken uyuşmazlık; suçun sübutuna ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
çiftlikköy Karakol Komutanlığına hitaben yazılan imzalı, ancak isimsiz 28.06.2006 tarihli ihbar mektubunda ve 30.06.2006 tarihli ihbar telefonunda, Y.. K..’ın evinin 100-150 metre güneybatısında orman içine çok miktarda kenevir ektiği, kenevirlere su verdiği, bunlardan esrar yapıp köyün gençlerine satacağının bildirilmesi üzerine, jandarma görevlilerince olay yerinde yapılan tespit sonucu sanığın evinin karşısında bulunan sahipsiz boş araziye çok miktarda dişi hint keneviri ekili olduğunun tespit edildiği,
30.06.2006 tarihli olay yeri tespit tutanağına göre, ihbara konu yerin Burhaniye Köyüne 1,5-2 km, şüphelinin evine 100 metre ve şüphelinin süs bitkileri bahçesine 6-7 metre mesafede olup yaklaşık 110 metrekarelik alanda kenevir ekili olduğu, bitkilerin güneş görmesi için etrafdaki ağaçlarda budama yapıldığı, etrafın çitle çevrildiği, arazi içerisindeki kenevir bitkileri dışındaki zeminin temizlendiği ve bakımlı oldukları, toplam 4300 kök kenevir bitkisinin görevlilerce sökülerek imha edildiği,
Yalova İl Tarım Müdürlüğünün 14.11.2006 tarihli yazısında, Yalova ilinde dişi hint keneviri bitkisinin yetiştirilmesinin yasak olduğunun, ekim ve üretimine izin verilmediğinin bildirildiği,
Keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporuda, kenevir ekili alanın ağaçlık olup etrafında herhangi bir yerleşim yeri olmadığı, 6-7 metre mesafede sanığa ait oya çiçeği bahçesi, 90 metre mesafede ise evin olduğu, bu ekimin yapılabilmesi için tarlada belirli bir süre çalışılması gerektiği, tarlaya geçiş için sanığın evine gidilen yoldan geçilmesi gerektiği, olay yerinde sanığın evinden başka bir yerleşim yerinin bulunmadığı bilgilerine yer verildiği,
Sanığın uyuşturucu madde ticareti suçundan sabıka kayıtlarının olduğu,
Sanığın aşamalardaki beyanında; suçlamayı kabul etmediğini, olay yerinin yakınındaki süs bitkisi olan yeri 5 yıl önce ektiğini, ancak kenevir ekili yerle ilgisi olmadığını savunduğu,
Anlaşılmaktadır.
2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerini Murakabesi Hakkında Kanunun 23. maddesinin beşinci fıkrasının birinci cümlesi; "Münhasıran esrar elde etmek amacıyla kenevir ekimi yapan kişi bir yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." hükmünü içermekte olup, maddenin açık düzenlemesinden de anlaşılacağı üzere, önceden alınacak izin kapsamında ekimi mümkün olan kenevirin esrar elde etmek amacıyla ekilmesi suç olarak düzenlenmiştir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Kenevir bitkisi ekildiği yönünde jandarma karakoluna açılan ihbar telefonu ve yazılan ihbar mektubunda eken kişi olarak sanığın isminin verilerek ayrıntılı yer tarifi yapılması, ekim yapılan yerin çevresinde sanığın evinden başka bir yerleşim alanının olmaması, kenevir ekili alana 6-7 metre mesafede sanığa ait bahçenin bulunması ve ekim alanına gidilmesi için sanığa ait eve gidilen patika yoldan geçilmesinin zorunlu olması, bakımlı haldeki kenevirlerin ekili olduğu alan ile etrafının temiz olup, ekili alanın etrafının çitle çevrilmiş bulunmasının, kenevirlerin kendiğinden yetişmeyip birisi tarafından ekilerek bakımlarının yapıldığını göstermesi ve sanığın uyuşturucu ticaretinden eski sabıkalarının bulunması hususları birlikte değerlendirildiğinde, suça konu kenevir bitkilerinin sanık tarafından ekildiğinin kabulü gerekmektedir.
Bu itibarla, Özel Dairece verilen bozma kararı isabetli olduğundan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,
2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 01.04.2014 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.