Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2004/4804 Esas 2004/4927 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2004/4804
Karar No: 2004/4927
Karar Tarihi: 15.6.2004

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2004/4804 Esas 2004/4927 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, paydaşlığı gidermek için açılmıştır. Mahkeme satış kararı vermiştir ancak davalı Erhan temyiz etmiştir. Kanunların paylı mülkiyetin sona ermesini düzenleyen maddelerine göre, paydaşlar malın paylaşılmasını isteyebilirler. Paylaşma isteme hakkı paydaşa, elbirliği mülkiyetinde ise mirasçıya tanınmıştır. Malik olmayan kimselerin paylaşma davası açma hakları yoktur. Kanunlar borcu ödemeyen mirasçının taksim davasını açabileceği haller için düzenlemeler yapmıştır. Türk Medeni Kanunu'nun 648. maddesi alacaklıya sulh hakiminden paylaşmaya katılmak üzere bir kayyım atanmasını isteme hakkı vermiştir. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri: 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [Madde 648], 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [Madde 677], 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [Madde 698], 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [Madde 699], 743 S. TÜRK KANUNU MEDENİSİ (MÜLGA) [Madde 588], 743 S. TÜRK KANUNU MEDENİSİ (MÜLGA) [Madde 612], ve 743 S. TÜRK KANUNU MEDENİSİ (MÜLGA) [Madde 627].
6. Hukuk Dairesi 2004/4804 E., 2004/4927 K.

6. Hukuk Dairesi 2004/4804 E., 2004/4927 K.

  • 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 648 ]
  • 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 677 ]
  • 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 698 ]
  • 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 699 ]
  • 743 S. TÜRK KANUNU MEDENİSİ (MÜLGA) [ Madde 588 ]
  • 743 S. TÜRK KANUNU MEDENİSİ (MÜLGA) [ Madde 612 ]
  • 743 S. TÜRK KANUNU MEDENİSİ (MÜLGA) [ Madde 627 ]
  • "İçtihat Metni"

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davalılardan Erkan tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

    Dava 6 adet taşınmazın paydaşlığının giderilmesine ilişkindir. Mahkemece satış kararı verilmiş ve hüküm davalı Erhan tarafından temyiz edilmiştir.

    Türk Medeni Kanununun paylı mülkiyetin sona ermesini düzenleyen ve "paylaşma istemi" başlığını ihtiva eden 698. maddesi hukuki bir işlem gereğince veya paylı malın sürekli bir amaca özgülenmiş olması sebebiyle paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğü bulunmadıkça paydaşların her birinin malın paylaşılmasını isteyebileceği hükmüne yer vermiştir. 699. madde paylaşma biçimi hakkındaki kuralı koymuştur. Buna göre aynen bölünerek paylaştırma mümkün ise hakim o şekilde değilse açık artırma ile satış kararı verecektir. Kanunun bu maddesi amir bir nitelik taşır. Aynı Kanunun 703/son maddesi de elbirliği mülkiyetinde paylaşma, aksine hüküm bulunmadıkça paylı mülkiyet hükümlerine göre yapılır kuralını öngörür. Kanunu Madeni"nin 627. maddesi "taksim davası"ndan söz ederken Medeni Kanunun 698. maddesi başlığı ise "paylaşma istemi" şeklinde kaleme alınmıştır. Madde de "dava" sözcüğü yerine davayı da içine alan daha kapsamlı "istem" sözcüğüne yer verilmiştir.

    Bu kanuni düzenlemeden anlaşılacağı üzere paylaşma isteme (taksim davası açma) hakkı kural olarak paylı mülkiyette paydaşa, elbirliği mülkiyetinde ise mirasçıya tanınmıştır. Malik olmayan kimseye paylaşma isteme ve paylaşmaya katılma hakkı tanınmamıştır. Örneğin Kanuni Medeninin 612, Medeni Kanunun 677. maddeleri miras payının temliki konusunda üçüncü kişi ile sözleşme yapma imkanı vermesine karşın, bu kimseye paylaşmaya katılma yetkisi vermemektedir. O halde paydaş olmayan kimsenin paylaşma (taksim) davası açması mümkün değildir.

    Kanunu Medeninin 588. maddesine göre bir mirasçıya düşen hisseyi temellük eden veya haczeden yahut o mirasçı aleyhine borcunu ödemekten acze dair icra vesikası olan alacaklı hakimin mirasçı yerine kaim olmak üzere taksime iştirakini isteyebilecektir. Taksime iştirak paylaşma (davayı) isteme hakkını da kapsar. Paylaşma davası açma hakkı paydaş yada mirasçıya ait olduğundan ve borcunu ödemeyen mirasçıdan alacağın tahsili sonucunu doğuran bir davayı açması da beklenemeyeceğinden kanunun sözü edilen maddesi ile bu hak hakime tanınmış, hakim borçlu mirasçı yerine dava açması konusunda alacaklıya yetki vermekte, alacaklıda hakimden aldığı bu yetkiye dayanarak taksim davası açmakta idi.

    Kanun koyucu böyle bir durumu uygun görmediğinden Türk Medeni Kanunun 648. maddesiyle yeni bir hüküm getirmiş, alacaklıya sulh hakiminden paylaşmaya katılmak üzere bir kayyım atanmasını isteyebilir tarzında bir düzenleme yapılmıştır. Buna göre alacaklı sulh hakiminden paylaşmaya katılmak üzere kayyım atanmasını isteyecek, kayyım atandığında kayyım paydaşlığın giderilmesi (taksim) davası açacak, davaya kayyım huzuru ile devam edilip sonuçlandırılacaktır. Yasa maddesinde bizzat borçluya değil borçlu adına mirasın paylaşılmasını istemek, gerektiğinde paydaşlığın giderilmesi davası açmak üzere bir kimsenin kayyım atanması amaçlanmıştır. Kanunun bu hükmü dikkate alınmaksızın davaya alacaklı huzuruyla devam edilip sonuçlandırılması doğru değildir. Bundan zühul ile yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru değildir.

    Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.

    Sonuç : Yukarıda açıklanan nedenle hükmün (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 15.6.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara