Esas No: 2021/1817
Karar No: 2022/123
Karar Tarihi: 19.01.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/1817 Esas 2022/123 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/1817 E. , 2022/123 K.Özet:
Davacı, davalı kooperatif üyelerinden birinin hissesini bedeli karşılığında devraldığını ancak kooperatif tarafından üye olarak kabul edilmediğini öne sürerek, üyeliğinin tespiti ve hissenin kayıtlara tescili ile ortaklık senedi düzenlenmesi talebiyle dava açmıştır. İlk derece mahkemesi bu talepleri reddetmiş, ancak istinaf sonucunda davacının kooperatif üyesi olduğunun tespitine karar verilmiştir. Temyizde davacı vekilinin diğer itirazları reddedilirken, vekalet ücretine ilişkin talebin ayrıca karara bağlanması doğru olmadığı belirtilmiştir. HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca yanlışlık düzeltilerek karar onanmıştır.
6100 sayılı HMK'nın 373. maddesi uyarınca dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesi ve kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesi gerekmektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyelerinden ...'ya ait 89 üye numaralı hissesini bedeli karşılığında noterden hisse devir sözleşmesi ile devraldığını, aynı gün kooperatif ortaklık devir tutanağı ile bu işlemin kooperatif yönetim kurulunca onaylandığını, üyeliğe kabul edilerek karar defterine işlendiğini, dava tarihine kadar herhangi bir bildirim yapılmadığı gibi genel kurul toplantılarına da davet edilmediğini, müvekkilince çekilen ihtarnameye davalı tarafın cevabında müvekkilinin kooperatifin üyesi olduğunu kabul etmediklerini ileri sürerek, davalı kooperatif nezdindeki 89 üye numaralı ortaklık hissesinin davacıya ait olduğunun tespiti ile kooperatif kayıtlarına tesciline, ortaklık senedi düzenlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, üyeliğin devrine ilişkin sözleşmenin müvekkili kooperatif açısından geçerli olmadığını, hazirun cetvellerinde davacının isminin olmadığını, davacının hiç bir toplantıya katılmadığını, hiç bir aidat ödemediğini, davacının üye olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece Mahkemesince, davacının adının Genel Kurul hazirun cetvellerinde geçmediği, davacının dava tarihine kadar davalı kooperatif ile ilişki kurmadığı, kooperatife aidat ödediğine dair belge ibraz etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23.Hukuk Dairesi tarafından , dava dışı...'nın üç hissesinin bulunduğu, ...'nın davalı kooperatifte kalan son hissesini 26.06.2009 tarihli hisse devir sözleşmesiyle davacıya devrettiği, bu suretle davalı kooperatifte başka üyeliğinin kalmadığı, davacının aidat ödememiş olması halinde yönetim kurulunca icra yoluyla tahsili istenebileceği veya ihraç prosedürünün işletilebileceği, aidat ödeme yükümlülüğü bulunan bir kooperatife ortağın uzun süre uğramaması, genel kurullara çağrılma nedenlerini araştırmaması, aidat borcu bulunup bulunmadığını uzun süre takip etmemesinin ortaklığının sona erdiğinin zımnen kabul ettiği anlamına geleceği, iş bu davanın hisse devri nedeniyle ortaklığın tespiti davası olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, davacının davalı kooperatifte ortak olduğunun tespitine, kooperatifin yerine geçerek idari nitelikteki tescile ve ortaklık senedi düzenlenmesine karar verilemeyeceği gerekçesiyle üyeliğin kooperatif kayıtlarına tescili ve ortaklık senedi düzenlenmesi istemlerinin reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyizine gelince;
Davacı vekili, davacının davalı kooperatife üye olduğunun tespiti, tescili ve ortaklık senedi düzenlenmesi talebi ile dava açmıştır. Davacının tescil ve ortaklık belgesi düzenlenmesine ilişkin talebi, kooperatife üyeliğinin tespitine ilişkin talebin kapsamı içerisindedir. Bu taleplerin reddine dair verilen karar nedeniyle ayrıca vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazının kabulü ile, kararın 5 numaralı bendinin hükümden çıkartılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine,
6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine, 19.01.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.