Esas No: 2021/1814
Karar No: 2022/122
Karar Tarihi: 19.01.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/1814 Esas 2022/122 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/1814 E. , 2022/122 K.Özet:
Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan dava sonucu verilen karar, temyiz edildi. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi tarafından verilen kararda, genel kurul toplantısında toplantı nisabının ve karar nisabının sağlanıp sağlanmadığının denetlenemediği için bazı kararların yok hükmünde olduğu belirtilmiştir. Ancak ilk sayımda toplantı ve karar nisabının sağlandığı kabul edildiğinden, toplantı devam ederken nisabın düşme ihtimali olduğu durumlarda yeniden sayım yapılmadıkça nisabın korunduğu kabul edilmelidir. Bu nedenle asıl ve birleşen davanın reddi gerekmektedir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: HMK 373/2. maddesi.
"İçtihat Metni"
Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin ortağı olduğu davalı kooperatifin 29.06.2014 tarihli genel kurul toplantısının bakanlık temsilcisi olmaksızın gerçekleştirildiğini, 01.09.2013 tarihli genel kurul toplantısında denetim kurulu üyeliğinden azledilen ...'un azli müzakere edilmeden divan kuruluna katip üye olarak seçildiğini, oylama sırasında toplantı ve karar nisabının denetlenerek tutanağa yazılmadığını, nisapların bulunmadığını, bilanço hesabına ilişkin 3. maddesinde, yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin 4. maddesinde, fon ve aidatların onaylanmasına dair 5. maddesinde, ödenmeyen aidatlarla ilgili aylık % 3 gecikme zammı uygulanmasına dair 6. maddesinde, su basmanın üstünde konut imalatına ilişkin 8. maddesinde, güneş panelinin alınmasına dair 11. maddesinde, Hazineden taşınmaz alınmasına dair 12. maddesinde, sahil kıyısında plaj kiralanmasına dair 15. maddesinde toplantı ve karar nisabı gerçekleşmediğini, ayrıca 4. maddesinde daha önceki yönetim kurulu üyeleri ayrı ayrı ibra edilmeden yeniden yönetim kurulu üyeliğine seçilmesi ve 6. maddesinde aidat belirlenmeden tahmini bütçe görüşülemeyecek olmasına rağmen yollukların ve maaşların tespit edilmesi, 13. maddesinde tadilat ruhsatları alınması için yönetim kuruluna yetki verilmesi ve 15. maddesinde su basmanı yapılmamış konutun satılması hususundaki kararların kanuna ve ana sözleşmeye aykırı olduğunu ileri sürerek, genel kurulun ve genel kurulda kanun ve ana sözleşmeye aykırı kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacılar vekili, asıl davadaki nedenleri ileri sürerek 29.06.2014 tarihli genel kurulun ve genel kurulda kanun ve ana sözleşmeye aykırı kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı vekili, genel kurul toplantısı için bakanlık temsilcisi bulundurmak amacıyla gereken yazıların yazıldığını, ancak memurun toplantıya katılmadığını, divan katibinin yönetim kurulu üyeliğinden azledilmesinin kusurundan kaynaklanmadığını, bu durumun divan katibi olmasına engel teşkil etmediğini, başka üyelerin koyduğu muhalefet şerhine dayanarak dava açılamayacağını, davacı ...'ın sadece bir
karara muhalif olduğunu, toplantı ve karar nisabının bulunduğunu, kararların iptalini gerektirecek bir durum bulunmadığını savunarak asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iptal sebepleri olarak ileri sürülen hususlarda iptali gerekli kılacak mahiyette iyiniyet kurallarına ve kanuna aykırı bir durumun tespit edilmediği, genel kurul kararlarının iptalini gerektirecek yasal koşulların oluşmadığı gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı asıl ve birleşen davada davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesi tarafından, toplantı tutanağının ilk sayfasında 189 ortağın hazır bulunduğu, toplantı nisabı sağlanarak toplantıya başlandığı, daha sonra bazı oylamalar sırasında toplantı tutanağının başlık kısmında belirtilen sayıda kişinin oylama sırasında toplantıda bulunmadığı, toplantı nisabının değiştiği, ancak nisabın sağlandığı, kararların büyük kısmının oybirliğiyle alındığı, asıl davada davacı ...'ın da toplantıya katılmış olması karşısında dürüstlük ilkesi de gözetilerek oybirliğiyle alınan kararlar yönünden toplantı nisabı ve karar nisabının bulunduğu, ancak 3, 4, 5, 6(sadece son paragrafındaki %3 gecikme zammına ilişkin kısım), 8 ve 12 nolu kararlar oy çokluğuyla alındığı belirtilmiş ise de, kaç kabul kaç red oyu kullanıldığı yazılmadığı için söz konusu oylama esnasında toplantı ve karar nisabı bulunup bulunmadığı denetlenemediğinden anılan kararların yok hükmünde olduğu, 15 nolu karar 31 red oyuna karşılık oy çokluğuyla kabul edildiği belirtildiği, kaç kişinin kabul oyu kullandığı belirtilmediği için toplantı nisabının sağlanıp sağlanmadığı denetlenemediği için yok hükmünde olduğu, 3, 4, 5, 6 (kısmen), 8, 12 ve 15 nolu kararların yoklukla malul olduğu, davacı ...'ın sadece 9 nolu maddeye yönelik muhalefet şerhi bulunduğu, dava dilekçesinde muhalefet şerhi bulunan kısma ilişkin açıkça iptal isteminde bulunmadığı gerekçeleriyle istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı asıl ve birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
Davalı kooperatifin 324 ortağı vardır. Uyuşmazlık konusu 29.04.2014 tarihli genel kurula ilk sayımda asaleten ve vekaleten 189 ortağın katıldığı sabittir. Bu şekilde ortak sayısı yüksek olan kooperatif genel kurullarına katılımda oyların tek tek sayımı güçlük arz etmektedir. Böyle durumlarda bir önce görüşülen genel kurul maddesindeki toplantı yeter sayısının, toplantı sırasında düştüğü, yeniden sayım yapılması talep edilip, yeter sayının kalmadığı tespit edilmedikçe sonraki gündem maddelerinin görüşülmesinde de mevcut olduğu kabul edilmelidir.
Davada bunu iddia eden kişinin genel kurulda yeniden sayım yapılmasını talep etmiş olması ve bu iddiasını ispatlaması gerekmektedir.
Somut olayda genel kurulda ilk sayımdan sonra yeni bir sayım yapılmamıştır. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesince eldeki davada 29.06.2014 tarihli genel kurul toplantısında yazılı kararlarda toplantı nisabının sağlanıp sağlanmadığının denetlenemediği ve böylece genel kurulda alınan 3, 4, 5, 6 (sadece "Aidatlarını zamanında ödemeyen üyelere aylık % 3 gecikme zammı uygulanması oy çokluğu ile kabul edildi" kısmı yönünden olmak üzere), 8, 9 (sadece denetim kurulu seçimine ilişkin son paragraf yönünden olmak üzere), 12 ve 15 nolu kararlarının yoklukla malul olduğunun tespitine karar verilmiştir. Genel kurul toplandıktan sonra önceden görüşülen gündem maddelerindeki toplantı nisabının diğer gündem maddelerinde korunduğu kabul edilmelidir. Toplantı devam ederken genel kurul toplantısından ayrılan üyeler olduğu, toplantı nisabının düştüğü, yeniden yoklama ve sayım yapılması gerektiği iddia edilerek, yeniden sayım yapılarak nisabın kaybedildiği tespit edilmedikçe, toplantı boyunca başlangıçtaki nisabın korunduğu kabul edilmelidir. Aksini iddia eden davacının bunu ispatlaması gerekir ise de, davacı tarafça.../..
bu durum ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yukarıda yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesinin 29.09.2020 günlü 2017/2171 Esas, 2020/849 Karar sayılı kararı usul ve yasaya aykırı görüldüğünden hükmün asıl ve birleşen davada davalı kooperatif yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, HMK 373/2. maddesi gereğince dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesine, kararın bir örneğinin de ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 19.01.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.