Esas No: 2021/1811
Karar No: 2022/120
Karar Tarihi: 19.01.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/1811 Esas 2022/120 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/1811 E. , 2022/120 K.Özet:
Davacı, kooperatif ortağı olduğunu ve ortaklığının silindiğini öğrendiğini ileri sürerek tekrar üye olmak istemiştir. İlk derece mahkemesi davacının lehine hüküm verirken istinaf mahkemesi ise davacının üyeliğinin sonlandırıldığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunduğunu ve kooperatifin kayıt ve belgelerini incelemenin gerektiğine karar vermiştir. Mahkeme, davacının ortaklık haklarından vazgeçip vazgeçmediği, aidat ödemelerini yerine getirip getirmediği, kooperatifle iletişim halinde olup olmadığı hususlarını araştırmalı ve sonuca göre bir karar vermelidir. Kararda, TMK'nın 2. maddesindeki iyi niyet kuralına uymayan davaların kabul edilmeyeceği belirtilmiştir. Kanun maddeleri: Ticaret Kanunu'nun 2. maddesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1 maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili, müvekkilinin kooperatifin kurucu üyelerinden olduğunu, kooperatif ortağı olarak yükümlülüklerini yerine getirdiğini, müvekkiline son yıllarda davetiye gelmemesi ve herhangi bir belge gelmemesi üzerine şüphelenmesi üzerine kooperatife giderek görüşmelerde bulunduğunu ve kooperatif üyesi olarak kaydının olmadığını öğrendiğini, müvekkilinin kooperatif ortaklığından ayrılmadığını, kooperatif ortaklığı kaydının ise neden silindiğini dahi bilmediğini, müvekkilinin kooperatif ortağı olarak kayıtta gözükmediğinden ortaklık hak ve ödevlerinden faydalanmadığı için hak kaybı söz konusu olduğunu ileri sürerek müvekkilinin davalı kooperatif üyesi olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu talebin zamanaşımına uğradığını, davacının ortaklıktan çıkarma kararının kesinleştiğini, davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, davalı kooperatif tarafından davacı hakkında üyeliğinin durdurulmasına ilişkin yönetim kurulu tarafından bir karar alındığı ancak bu kararın davacıya kanuna ve kooperatifin ana sözleşmesine uygun olarak noter kanalıyla tebliğ edildiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve belgenin dosyaya sunulmadığı, ihraca ilişkin evrakın tebliğinin zorunlu olduğu, davacının davasında haklı olduğu gerekçeleriyle, davanın kabulü ile, davacının davalı S.S. ... Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi üyesi olduğunun tespitine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 2020/800 E. 2020/865 K. sayılı kararı ile, davacının kooperatif üyesi olup, üyeliğinin sonlandırıldığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, davalı kooperatif tarafından davacının ortaklıktan çıkarıldığı ve kararın da kendisine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği iddia edildiğine göre, usulüne uygun olarak alınan bir ortaklıktan çıkarma kararının varlığını ve söz konusu kararın davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği hususunda ispat yükünün davalı kooperatif üzerinde olduğu, davalının bu hususta herhangi bir belge veya delil ibraz edemediği, mahkemece delillerin değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, kooperatif üyeliğinin tespiti talebine ilişkindir. Aidat yükümlülüğü bulunan bir kooperatifte ortağın uzun süre uğramaması, aidat borcunun bulunup bulunmadığını takip etmemesi halinde üyeliğinin sona erdiğini ortağın zımnen kabul ettiği, diğer anlatımla üyelik haklarından zımnen vazgeçtiği, eylemli olarak ortaklıktan çıkma iradesini yansıttığı ve böyle bir davacının açtığı davanın TMK'nın 2. maddesinde öngörülen iyi niyet kuralına aykırı düştüğü ilke olarak kabul edilmelidir. Mahkemece ve Bölge Adliye Mahkemesince kooperatifin aidat toplayan bir kooperatif olup olmadığı, davacının kooperatifle ilişki kurup kurmadığı hususları yeterince araştırılmamıştır.
Bu durumda mahkemece, davalı kooperatifin defter, kayıt ve belgelerinin öncelikle kooperatiften istenilmesi, ibraz edilmezse kooperatifin adresinde defter ve kayıtların incelenmesi için keşif yapılması, buna rağmen inceleme yapılamaz ya da defter ve belgelere ulaşılamaz ise Ticaret Sicil Memurluğundan, mümkün olmazsa kooperatif anasözleşmesinin 41. maddesi uyarınca ilgili bakanlık il müdürlüğünden, kooperatifin bilançosu, gelir gider cetvelleri, yönetim ve denetim raporları, genel kurul tutanakları, ortaklık cetvelleri celbedilip kooperatif konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak, genel kurul kararları ile aidat alınmasına ilişkin karar alınıp alınmadığı ve davacının varsa kooperatifin banka hesabına aidat yatırıp yatırmadıkları, diğer anlatımla kooperatifin aidat toplayan bir kooperatif olup olmadığı, davacının varsa ödeme yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, davalının davacıyı genel kurul toplantılarına çağırıp çağırmadığı, hazirun listelerinde isminin yer alıp almadığı, kooperatif ile ilişkisini devam ettirip ettirmediği hususunda rapor alınıp, anasözleşme ya da alınan bir genel kurul kararı uyarınca ortağın kooperatifle bağlantı kurmasını zorunlu kılan başka bir yükümlülüğü varsa, bunun üzerinde de durularak, sonuç olarak davacının 1999 tarihli üyeliğinin durdurulduğuna ilişkin yönetim kurulu kararı ile dava tarihi arasında geçen süre itibariyle davanın TMK'nın 2. maddesine uygun olup olmadığının ve davanın bu nedenle reddi gerekip gerekmediğinin yeterince tartışılması, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, bu yönden eksik incelemeye dayalı olarak, yazılı şekilde hüküm kurulması ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararı doğru olmamış, istinaf mahkemesi kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 2020/800E. 2020/865K. sayılı kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA, temyiz peşin harcın talep halinde davalıya iadesine, HMK 373/1 maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 19.01.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.