Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/2934 Esas 2015/4019 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/2934
Karar No: 2015/4019
Karar Tarihi: 19.10.2015

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/2934 Esas 2015/4019 Karar Sayılı İlamı

21. Ceza Dairesi         2015/2934 E.  ,  2015/4019 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 11 - 2011/364987
    MAHKEMESİ : Alanya 2. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 05/05/2011
    NUMARASI : 2010/119 (E) ve 2011/155 (K)
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

    1- Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 30.03.1992 gün ve 80/98 sayılı, 19.04.2005 gün ve 221-38 sayılı kararlarında ayrıntılı biçimde açıklandığı üzere, belgede sahtecilik suçlarında mağdurun rızası hukuka uygunluk nedeni sayılmaz ise de failde belgede sahtekarlıkta bulunmak kastına etki yapabileceği cihetle, suç tarihinde katılan N.. K.. ile ortak otel işleten sanığın, keşidecisi N.. K.. olarak görünen suça konu çeki onun yerine imzalayarak diğer katılan H.. O.. ile yaptığı buzdolabı alışverişinde kullanmak suretiyle yüklenen suçu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda, aşamalarda, ...... İnş.Tic.Ltd.Şti."nin % 45 hissesinin kendisine %55 hissesinin ise katılan Naciye"ye ait olduğunu, şirketin yetkili müdürünün N.. K.. olduğunu, bu şirketin müessesesi olan ve Alanya"da bulunan.....Otel"i birlikte işlettiklerini, Naciye"nin kendi adına aldığı çek defterini bu otelin işleri için kullandığını, Naciye"nin olmadığı dönemde ise kendisinin kullanması yönünde Naciye tarafından yazılmış bir belge ile yetki verildiğini, bu yetkiye istinaden çekleri imzalayarak verdiğini, suça konu çek haricinde altı tane daha çeki aynı şekilde imzalayarak kullandığını, ancak bunların N.. K.. tarafından ödendiğini, bunun ödenmeme sebebini anlamadığını savunması, katılan H.. O.."ın da beyanında; suça konu çekin, N.. K.. ve B.. Y.."ın ..... Otel"in muhasebe bürosunda oturdukları sırada kendisine olan borçları sebebiyle verildiğini, bu çeki Naciye ya da Bilal"in imzaladığını, ancak hangisinin imzaladığını net olarak hatırlamadığını belirtmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenebilmesi ve sanığın suç kastının tayini bakımından, daha önce de sanık tarafından katılan N.. K.."a ait çeklerin katılan H..İ.. veya başkalarına verilip verilmediği, çek karnesini veren bankadan bu yolla keşide edilen çeklerin ödenip ödenmediğinin sorulması, dava konusu çekten dolayı varsa icra takip dosyasının getirtilip incelenmesi, borca itiraz veya ödeme bulunup bulunmadığının belirlenmesi ve sanığın savunmasında belirttiği suça konu çek haricindeki diğer altı çek de tespit edilerek akıbetlerinin araştırılmasından sonra, toplanan deliller birlikte değerlendirilip sanığın sahtecilik kastıyla hareket edip etmediği saptanarak sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-Kabul ve uygulamaya göre de;
    a)Suça konu çekin düzenleme tarihi 21.10.2005 olarak görünmesine rağmen suç tarihi, sanığın çeki katılan Halil İbrahim"e verdiği gün olarak kabul edileceği cihetle, suç tarihinin şüpheye yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; çekin katılana hangi tarihte teslim edildiği hususu taraflardan sorularak, 765 sayılı TCK"nun uygulanma imkanı bulunup bulunmadığının belirlenmesinden sonra, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
    b)Sanığın sabıkalı kişiliği gerekçesiyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına ilişkin karar verilmiş ise de; sanığın sabıkasına esas teşkil eden 3167 sayılı Yasanın 13/1 maddesi uyarınca mahkumiyetine ilişkin karar örneklerinin getirtilip hükümden sonra 03.02.2012 tarih ve 28193 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6273 sayılı çek kanununda değişiklik yapılmasına dair kanun ve 20.12.2009 tarih ve 27438 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5941 sayılı “çek kanunu” ile 3167 sayılı “çekle ödemelerin düzenlenmesi ve çek hamillerinin korunması hakkında kanunun" yürürlükten kaldırılmış olduğu ve değişiklik hükümleri de dikkate alınıp infaz ve silinme koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılmak suretiyle sonucuna göre, 08.02.2008 günlü 26781 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren ve sanığın lehine sonuç doğuran 5728 sayılı Yasanın 562. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nun 231 ve TCK"nun 7/2. maddeleri gereğince, sanık hakkında “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının” yeniden takdir ve değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 19.10.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.




    Hemen Ara