MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği
HÜKÜM : Mahkumiyet


Sanık ..."nun yokluğunda verilen hükmün Tebligat Kanununun 21. maddesi uyarınca yapılan tebliğ işleminin, anılan maddede belirtilen usule riayet edilmemesi nedeniyle usulsüz olduğunun kabulü ile, sanığın 05.03.2013 tarihinde öğrenme üzerine yaptığı temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanık ... müdafii ve sanık ...’ın hükmolunun ceza miktarları itibariyle yerinde görülmeyen vaki duruşmalı inceleme istemlerinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
1-Kadastro teknisyeni ve kadastro tespit çalışmalarında görevli mahalli bilirkişi olan sanıklar hakkında kadastro tespit çalışmaları sırasında hazine adına tespiti gereken yerleri farklı kişiler adına tapuya tesciline yönelik sahte kadastro tespit tutanağı düzenledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında; sanıkların tutanaktaki parsellerin lehlerine tespit yapılan şahısların kullanımında olduğunu, mülkiyetlerinin ihtilaflı olduğunu tutanak içeriğinin doğru olduğunu savunmaları, karşısında öncelikle suça konu tespit tutanaklarında muhtar olarak imzası bulunan Süleyman Aldemir hakkında olay nedeniyle bir soruşturma yada kovuşturma bulunup bulunmadığının araştırılması, bulunduğunun belirlenmesi ve mümkün olması halinde dava dosyalarının birleştirilmesi, mümkün değil ise bu davayı ilgilendiren kısımlarının onaylı örneklerinin dosya arasına alınıp incelenmesi dava açılmamış ise Süleyman Aldemir ve suça konu parsellerin evveliyatını ve yöreyi bilen yaşlı ve tarafsız kişilerin tespiti ile söz konusu parsellerin evveliyatının kim yada kimler tarafından sahiplenilip kullanıldığı, adlarına tespit yapılan kişilerce yada akrabalarınca tespit tarihi ve öncesinde kullanılıp kullanılmadığı, kullanılmış ise ne zaman ve ne kadar süre ile kullanıldığı kadastro tespiti yapıldığı tarihte veya o tarihe yakın tarihlerde kullanımlarında olup olmadığı hususlarında tanık olarak beyanlarının alınmasından sonra sanıkların suç kasıtları belirlenip suç kastı ile hareket ettiklerine dair delillerin nelerden ibaret olduğu karar yerinde açıkça gösterilip ayrıntılı bir şekilde tartışılmadan yazılı şekilde eksik araştırma ve yetersiz gerekçe ile mahkumiyet kararları verilmesi yasaya aykırı,
2- Kabule göre de;
T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ve diğer sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.02.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.