Esas No: 2020/10200
Karar No: 2021/6451
Karar Tarihi: 14.06.2021
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/10200 Esas 2021/6451 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, inşaat aşamasındayken harici sözleşme ile satın aldığı taşınmaz için 30.000,00 TL peşinat ödediğini ancak davalıların tescil vermediklerini belirterek tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmış, daha sonra alacak istemine dönüştürmüştür. Davanın kabulüne karar verilmiş ve davalı başka bir taraf tarafından temyiz edilmiştir. Mahkeme tarafından tensiben gider avansı verilmesi istenmiş, ancak taraflara verilen sürenin yetersiz olduğu ve gider avansının nelerden oluştuğu açıkça belirtilmediği için kararın bozulmasına karar verilmiştir. Kararda belirtilen kanun maddeleri şunlardır: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun dava şartlarını düzenleyen 114. maddesi, 115/2 maddesi, 120. maddesi ve HMK’nın “Sürelerin belirlenmesi” başlıklı 90. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davaların usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; inşaat aşamasında harici sözleşme ile satın aldığı taşınmaz için 30.000,00 TL peşinat ödediğini ancak davalı yüklenicinin ve diğer davalı arsa sahibinin tescilden kaçındıklarını belirterek asıl davasında dava konusu taşınmaz için tapu iptal ve tescil isteminde bulunmuş daha sonra davasını alacak istemine dönüştürerek 30.000,00 TL’nin davalılar arsa sahibi ... ve yüklenici ...’dan tahsiline karar verilmesini istemiş, birleşen davalarda ise aynı istemi diğer kayıt malikleri ... ve ...’e yönlendirmiştir.
Davalılar; asıl ve birleşen davalarda davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece; birleşen davalar ile birlikte davacının davasının kabulüne, 30.000,00 TL’nin dava tarihinden avans faizi ile davalı ...’dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 09/10/2019 tarihli 2016/14406 E. 2019/9560 K. sayılı kararı ile temyiz itirazları incelenmeksizin asıl ve birlkeşen davalar bakımından ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
Mahkemece; 12/03/2020 tarihinde tensiben dosyada 28,30 TL gider avansı bulunduğu, yapılması gereken masraflar gözetilerek davacı tarafa HMK m.114/g, 115/2 hükümleri uyarınca 250,00 TL gider avansı yatırması hususunda tensip zabtının tebliğinden itibaren 1 haftalık kesin süre verildiği, tensip zabtının tebliği ile verilen sürede gider avansı yatırılmadığı takdirde dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine karar verileceğinin ihtar edildiği, kesin süre içinde gider avansının yatırılmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun dava şartlarını düzenleyen 114. maddesinin g bendi uyarınca “davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması”
dava şartıdır. Gider avansının eksik olması durumunda HMK’nın 115/2. maddesi uyarınca mahkemece dava şartının giderilmesi mümkün ise tamamlanması için davacıya kesin süre verilir. Kesin sürede dava şartı noksanlığı giderilmediği takdirde dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilir.
HMK’nın 120. maddesine göre;
“(1) Davacı, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır.
(2) Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması hâlinde, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir.”
Anılan kanun hükümleri uyarınca gider avansının yatırılmış olması dava şartı olup, gider avansı eksikliğinin davanın her aşamasında ve resen dikkate alınması gerekir.
Eksikliğin giderilmesi için verilen kesin süreye ilişkin ara kararı her türlü yanlış anlaşılmayı önleyecek biçimde açık ve eksiksiz yazılmalı, yapılacak işler teker teker belirtilmelidir. Kesin süre tarafların yanında hâkimi de bağlayacağından uyulmaması hâlinde gereği hâkim tarafından hemen yerine getirilmelidir.
HMK’nın “Sürelerin belirlenmesi” başlıklı 90. maddesi
“(1)Süreler, kanunda belirtilir veya hâkim tarafından tespit edilir. Kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında, hâkim kanundaki süreleri artıramaz veya eksiltemez.
(2) Hâkim, kendisinin tespit ettiği süreleri, haklı sebeplerle artırabilir veya eksiltebilir; gerekli gördüğü takdirde, bu konudaki kararından önce tarafları da dinler.” düzenlemesini içerir.
Yukarda açıklandığı üzere dava şartı olarak öngörülen düzenlemenin davanın reddine yol açması nedeniyle mahkemece; gider avansı ile delillerin ikamesine yönelik avans ayrılmalı, gider avansının da nelerden ibaret olduğu net olarak belirlenmeli ve tarafa da hem gider avansının hem de delil ikamesi avansının hukuki sonuçları konusunda uyarı yapılmalıdır.
Somut olayda, mahkemece tensip zabtında “Dosyada mevcut 28,30-TL gider avansı ve yapılması gereken masraflar gözetilerek; davacı tarafa HMK m.114/g, 115/2 hükümleri gereği 250,00-TL gider avansı yatırması hususunda iş bu tensip zabtının tebliğinden itibaren 1 haftalık kesin süre verilmesine, yatırılmadığı takdirde m.115 uyarınca dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verileceğinin ihtarına” ifadesi ile gider avansının yeterli olmayacağı gerekçesiyle eksikliğinin kesin süre içinde giderilmesi ihtar edilmiş ise de HMK md. 120 uyarınca davacıya iki haftalık kesin süre verilmesi gerekirken ve HMK md. 90/1 de kanuni kesin sürenin hakim tarafından değiştirilemeyeceği dikkate alınmaksızın bir haftalık kesin süre verilmesi hatalı olduğu gibi gider avansının nelerden ibaret olduğu da açıkça belirtilmemiştir. Hal böyle olunca mahkemece; yukarıda yapılan açıklamara uygun olarak gider avansının nelerden ibaret olduğu da açıkça yazılmak suretiyle ve kanun gereği davacıya iki haftalık kesin süre verilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nın 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 14/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.