Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/1820 Esas 2022/223 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1820
Karar No: 2022/223
Karar Tarihi: 24.01.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/1820 Esas 2022/223 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi tarafından verilen ve terkin edilen kooperatifin ihyası talebine ilişkin bir kararın temyiz incelemesi yapılmıştır. Davacı, kooperatifin faaliyetini sürdürdüğünü ve ... tarafından yaptırılan iki adet kuyunun devralınması konusunda sözleşme yapılacağından kooperatifin ihyasına gerek duyulduğunu belirterek ihya talebinde bulunmuştur. Ancak mahkeme, kooperatifin ticaret sicil kaydından terkin edildiği için hukuki yararın bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Hukuki yararın dava şartları arasında yer aldığı ve davacının hukuki yararının bulunması gerektiği vurgulanmıştır. TTK’nın geçici 7. maddesi gereğince, ticaret sicilinden terkin edilen kooperatiflerin alacaklıları ve hukuki menfaatleri bulunanlar silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak kooperatifin ihyasını isteyebilirler. Davacının bu şartları taşıdığı, kooperatifin ihya edilmesi dışındaki faaliyetleri için bu dava açmak zorunda olduğu ve böylelikle hukuki yararının açık şekilde bulunduğu belirtilmiştir. Kararda, TTK’nın geçici 7. maddesi ve HMK’nın 114. maddesi hukuki yararı düzenleyen ve dava şartları arasında yer alan kanun maddeleridir.
6. Hukuk Dairesi         2021/1820 E.  ,  2022/223 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davacı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, 24.01.2022 gününde oy çokluğuyla karar verildi.
    - MUHALEFET ŞERHİ -
    Dava, TTK’nın geçici 7. maddesi gereğince terkin edilen kooperatifin ihyası talebine ilişkindir.
    Davacı, kooperatifin faaliyetini devam ettirdiğini, ayrıca ... tarafından yaptırılan iki adet kuyunun devralınması konusunda sözleşme yapılacağından kooperatifin ihyasına gerek duyulduğunu belirterek ihya talebinde bulunmuş, mahkemece ...’ye yazılan müzekkereye verilen cevapta kuyuların bedelsiz devrinin düşünülmediği beyanı dikkate alınarak hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
    İhyası talep olunan kooperatif TTK’nın geçici 7. maddesi gereğince ticaret sicil kaydından terkin edilmiş olup, aynı maddenin birinci fıkrası gereğince tasfiyesi de bu maddeye göre yapılacaktır. Aynı maddenin 15. fıkrası gereğince, ticaret sicilinden terkin edilen şirket veya kooperatiflerin alacaklıları ve hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden başlayarak beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
    Mahkemece açılan davanın görülmesinde hukuki yararın bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hukuki yarar HMK’nın 114. maddesinde düzenlenen dava şartları arasında bulunmaktadır. Hukuki yarar dava şartı olduğundan bir davada hukuki yararın bulunmaması davanın görülmesine engeldir.
    HMK’nın 114. maddesinde veya başka bir kanun hükmünde hukuki yararın tanımı yapılmamıştır. Ancak HMK’nın 114. maddesinin gerekçesinde hukuki yarar,  “Burada sözü edilen hukuki yarardan maksat, davacının sübjektif hakkına hukuki korunma sağlanması hususunda mahkemeye başvurmasında hâli hazırda hukuken korunmaya değer bir yararın bulunmasıdır. Bir başka ifadeyle, davacı hakkına kavuşmak için, hâli hazırda mahkeme kararına muhtaç konumda değilse onun hukuki yararının bulunduğundan söz etmek mümkün değildir.” şeklinde açıklanmıştır. Davacının dava açmaktaki yararının hukuki, korunmaya değer, güncel ve dava açıldığı anda var olması gerekmektedir(YHGK’nun 01.10.2019 tarih ve E. 2015/21-3366, K. 2019/987 Sayılı kararı).
    Davaya konu olayda, ticaret sicilinden terkin edilen kooperatifin halen faaliyetini sürdürdüğü ileri sürülmüş ve ayrıca ... tarafından yapılan ve halen işletilen kuyuların devralınması konusunda kooperatifin ihyasına ihtiyaç duyulduğu belirtilmiştir. Davacıların kooperatifin ihya edilmesi dışında faaliyetlerini sürdürmesi ve ... ile aralarında bulunan hukuki ilişkiyi neticeye bağlamalarının başka bir yolu da bulunmamaktadır.
    Kelimenin tam anlamı ile davacı tarafın faaliyetine devam ettirmesi ve ... ile uyuşmazlığını çözmesi için bu davayı açmaya muhtaç konumdadır. TTK’nın geçici 7. maddesinin 15. fıkrasında, hukuki menfaati bulunanların haklı sebeplerle bu davayı açabileceklerini hüküm altına alınmıştır. Burada haklı sebeplerin bulunması yeterli görülmüştür. Bir kooperatifin faaliyetini devam ettirme iradesi haklı sebebin bulunduğunu kabul için yeterlidir. Şimdiye kadar da farklı dairelerin içtihatlarında TTK’nın geçici 7. maddesine göre ihya taleplerinde bu iradenin varlığı yeterli görülmüştür. Diğer yönden ...’nin yaptığı kuyuların devrini kooperatif olarak talep edeceğini ileri sürmüştür. Bu talebin haklı olup olmadığı ihya davasında değerlendirilemez. Ayrıca ... de müzekkereye verdiği cevapta böyle bir ilişki olmadığını ileri sürmemiştir. Kuyuların bedelsiz olarak devrinin düşünülmediğini, ayrıca alacaklarının bulunduğunu ve bunun tahsilini talep edeceklerini ileri sürmüştür.
    Bu hususlar dikkate alındığında hem TTK’nın geçici 7. maddesinin 15. fıkrası gereğince haklı sebebin bulunduğu hem de dava şartı olarak davanın açılmasında açık bir şekilde hukuki yararın bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemenin bu davanın konusunu da aşarak ... ile yazışma yapmak suretiyle hukuki yararı da yanlış yorumlayarak davanın reddine karar vermesinde usul ve yasaya uygun bir yön bulunmadığı dikkate alınarak verilen kararın bozulması gerektiği düşüncemizle sayın çoğunluğun aksi yöndeki görüşüne katılmamaktayız.

    Hemen Ara